Barış Klinik

G NOKTASI HASSASLAŞTIRMA

Birçok kadın ve erkeğin aklına gelen soruların başında G noktası gelmektedir. G noktası nasıl bulunur. Cinsellik konularına merak duyan pek çok evli veya bekâr, kadın veya erkeğin akıllarına gelen soruların içinde; “G noktası nerededir? G noktası nasıl bulunur? G noktası bulma yöntemleri nelerdir? G noktası neresidir?” gibi G noktası bulma ile ilgili sorular yer almaktadır.

Kadınlarda vajinal girişten yaklaşık 3-4 cm içeride, üst duvarda, idrar kanalının hemen komşuluğunda erkekteki prostat bezine benzer şekilde sıvı üreten “skene bezleri” ve kasılma özelliği taşıyan (erektil doku) bir alan bulunmaktadır. Kadınlarda skene bezlerinin yoğun olarak bulunduğu bu dokuya G noktası (G spot) adı verilir. Yani G noktasını bulmak için vajina içine soktuğunuz parmağınızı 3-4 cm ilerlettikten sonra, vajina üst duvarı üstünde hassas bir alan hissetmeniz gerekmektedir. G noktası aslında salgı üretir. Cinsel uyarılma sonrasında G noktasında salgı artışı ile birlikte uyarılma gerçekleşmektedir. G noktası klitoris ile birlikte uyarılmayı sağlayan bir doku olarak görülmektedir.

Kadınlardaki skene bezleri erkeklerdeki prostatın karşılığıdır. Skene bezleri erkekteki prostat bezi gibi idrar kanalını (üretra) çevrelemektedir ve aslında o meşhur zevkin kaynağı vajina ön (üst) duvarı değil, bu bezler ve bezlerin kanal kısımlarıdır.

G noktasının cinsel ilişki sırasında aralıksız olarak uyarılması ile öncelikle bir idrar hissi oluşur, daha sonrasında uyarılma devam ettiği sürece bu his müthiş bir zevke dönüşmektedir. Varlığı halen tartışmalıdır, ancak halen tıp çevrelerinde varlığı tartışmalı olan G noktası daha çok magazinsel anlamda kendisine oldukça güzel bir yer edinmiştir. Sonuçta kadın ve erkek vücudunda pek çok uyarılmaya açık (“erojen”) haz bölgeleri vardır ve önemli olan “doğru partner tarafından doğru bölgelerin” keşfidir. Cinsel uyarılma olmaksızın yalnızca G noktasının uyarılması ile bir kadının orgazm olması mümkün görülmezken bir kadın yalnızca zihninde hayal kurarak hiçbir elle uyarı olmaksızın dahi orgazma ulaşabilir. Unutmayınız ki aslında “en büyük ve en önemli cinsel organımız beynimizdir.

Alında orgazm olmada klitorisin de büyük bir önemi vardır. Klitoris ((Clitoris) kadınlarda pubis tepesini hemen alt kısmında yer alır ve anatomik olarak erkeklerdeki penis başının kadınlardaki karşılığıdır. Klitorisin hemen altında idrar deliği, idrar deliğinin de hemen altında ise vajinal giriş yer almaktadır. Dıştan düğme gibi görülen klitoris içten “Y harfi” şeklindedir. Üstte ve yanlarda iç dudaklarla çevrilidir. Klitoris (Clitoris), kadınlarda haz ile ilgili sinirsel yoğunluğun bulunduğu bir bölgedir. Cinsel ilişki veya masturbasyon sırasında klitoris erkeğin penisi gibi sertleşmektedir. Klitorisin serleşmesi erkekteki gibi kan akımının artışı sonucunda gerçekleşmektedir, yani klitoris “erektil” (kanla dolup sertleşen) bir organdır. Clitoris içindeki zengin kan damarlarının dolması sonucunda kadın orgazmında önemli bir işlevi bulunmaktadır. Bazı kadınlar orgazmı partnerleri ile ilişki sırasında penisin vajinaya girmesi ile yaşarken (koital orgazm) bazıları da yalnızca klitorisin mastürbasyon sırasında elle uyarılması ile kısıtlı bir şekilde yaşarlar (klitoral orgazm). Anorgazmi ise “orgazm olamama” problemidir ve kadınlarda bir takım ciddi psikolojik sıkıntılara neden olmaktadır. Bu şekilde eşler arasındaki sorunlar büyüyebilmektedir.

Bir kadının koital anorgazmi sorunu olması, klitoral anorgazmiye göre daha kolay aşılabilmektedir. Diğer bir deyiş ile hiç bir şekilde orgazm olamayan bir kadının tedavisi, yalnızca elle masturbasyon yaparak orgazm olup partneri ile cinsel ilişkide orgazm olamayan bir bayana göre daha zordur.  Yine de derecesi ne olursa olsun kadınlarda orgazm olma fonksiyonu öğretilebilen bir işlevdir. Bunun için doğru merkezde karar verip doğru şekilde cinsel tedaviye başlamak ilk ve en önemli adım olmaktadır.

G noktası büyütme işleminin mantığı nedir?

Cinsel ikişki sırasında penis pozisyon gereği G noktasını daha az uyarır ve östrojen hormunun etkisi ile vajina tavanı kalınlaşır ise, bu durum G noktasının yavaş yavaş silinmesine ve dolayısıyla uyarılmasında azalmaya neden olur, zamanla da yavaş yavaş ortadan kaybolabilir. Bu gibi durumlarda G noktasının vajina içinde daha dolgun, daha kabarık, daha çıkıntılı hale getirilmesi, penisle olan sürtünmesini kuvvetlendireceği için, uyarılmasını da kolaylaştırarak cinsel ilişkiden alınan zevki daha da arttırır.

G noktası nasıl büyütülüyor?

ABD’de hızla yaygınlaşan ve yurdumuzda da uygulanmaya başlanan G shot yani G noktası büyütme işlemi, cinsel ilişkiden yeterince zevk alamayan ya da normal zevk alıp da daha fazla zevk almak isteyen tüm kadınlarda uygulanabilir. G noktası büyütme işlemi, lokal anestezi altında, G noktasının olduğu bölgeye dermal injeksiyon şeklinde uygulanır. Uygulama yaklaşık 10 dakika sürer ve hastanede yatmayı gerektirmez. G noktası büyütme işleminden hemen sonra normal hayatınızı sürdürmeye devam edebilirsiniz, hatta aynı günün akşamı cinsel ilişkiye girmeniz bile mümkün. G noktası büyütme işleminin etki süresi yaklaşık 6 ay kadar sürer. ABD’de yapılan bir çalışmada, G noktası büyütme işlemi uygulanan kadınların % 85’inin, uygulamadan yarar gördüğü tespit edilmiştir.

 

 

 

şırı Terleme Tedavisi (Hiperhidroz) ve Botoks

Botoks, aşırı terleme (Hiperhidroz) tedavinde etkili bir yöntem. Koltuk altı terlemesindeki etkinlik ve güvenliği 2004 yılında FDA tarafından onaylandı. Böylece koltuk altı dışındaki bölgeler için de artık güvenli bir şekilde kullanılıyor.
Bazı hormonol bozukluklar ve hastalıklar (tiroid,diyabet) aşırı terleme şikayeti yaratabilir. Bu tür terleme şikayetleri genellikle tüm vücutta ortaya çıkar yani bölgesel değildir. Bölgesel aşırı terleme ise daha çok otonom sinir sisteminin düzensiz çalışması ile oluşur. En büyük özelliği de uykuda ortaya çıkmamasıdır.

İşlemin özeti

Botoksun aşırı terleme tedavisinde kullanılmadan önce özel bir test yapılır. Bu teste iodine-starch (iyot-nişasta) testi diyoruz. Testin amacı, tedavi alanındaki aşırı terleyen alanları tam olarak görebilmek ve enjeksiyonları bu alanlara yoğunlaştırmak. (Şekil 1)

botoks-terleme-tedavisi
Şekil 1: İyot nişasta testi ile koltukaltında aşırı terleyen noktaların belirlenmesi

Etki mekanizması

Vücudumuzda 3 tür ter bezi mevcut. Bunlar apokrin, ekrin ve apoekrin ter bezleridir. Ekrin ve apoekrin ter bezleri direk olarak deri yüzeyine açılırlar ve yağ bezleri ile birlikte cildimizin nemini sağlar. Peki botoks nasıl oluyor da terlemeyi azaltıyor? Bu sorunun cevabı oldukça basit. Ter bezlerinin etrafında düz kas hücreleri mevcut ve bu kasların kasılmasıyla ter bezleri içeriğini deri yüzeyine bırakıyor, yani terlememizi sağlıyor. Ter bezlerini saran bu kasları bloke edersek aşırı terlemeyi de önlemiş oluyoruz. Botoksun yaptığı tam da bu. Diğer tüm uygulamalarda olduğu gibi, aşırı kasılan kasları daha düzenli çalışır hale getirmek.

Kullanım alanları

Botoks koltuk altı terlemelerinin yanında el-avuç içi ve ayak-ayak tabanı aşırı terleme tedavisinde de kullanılır.

Etki başlangıç ve sonlanışı

Diğer tüm botoks uygulamaları gibi aşırı terleme tedavisinde de botoks etkinliği enjeksiyon sonrası 2-3 gün içinde başlıyor. 10-12.günler arası etkinliğin tam olarak başladığını söyleyebiliriz. Etkinlik süresi ise kozmetik amaçlı uygulamalardan biraz daha uzun çünkü bu bölgedeki düz kaslar çok güçlü değil. Bu bakımdan etkinliği 4-8 arasında sürecektir diyebiliriz.

Ağrı düzeyi

Koltukaltı uygulamaları oldukça ağrısız bir işlemdir. Özel bir önlem almadan (ağrı kesici krem veya buz uygulaması) rahatlıkla uygulanabilir fakat aynı şeyler avuç içi ve ayak tabanı için söylenemez. Bu bölgelerdeki uygulamanın ağrısız olması için el ve ayak bölgesindeki sinirlerin uyuşturulması gerekir. Biz plastik cerrahlar için bu sinirlerin uyuşturulması ise oldukça rahat ve basit bir işlem.

 

Bazı insanlar, yaz-kış demeksizin durmadan terlerler. Havalar da ısınınca artık hiçbir önlem işlerine yaramaz. Terleme deyip de geçmeyin, aşırıya kaçtığında bu ciddi bir sorundur. İnsanların özgüvenlerini kaybetmelerine, mesleki ve sosyal yaşamdan geri çekilmelerine neden olabilir. Ayrıca fazla terleme vücudumuzdaki su ve tuz dengesini bozar, bazen gereksiz üşütmelere neden olur. Böylece sağlığımızı da etkiler. Her yüz kişiden 2-3 tanesi bu dertten yakınır.

Tatsız bir sorun:
 Düşünebiliyor musunuz; özenle giyinip kuşanmışsınız, ancak gittiğiniz yerde aniden yüzünüze, saç diplerinize ter basıyor! Veya bir görüşmeye gidiyorsunuz ve alnınızda boncuk boncuk ter birikiyor. Terlediğinizi görenler sıkıldığınızı veya sorunlu bir insan olduğunuzu düşünür. Alnın veya yüzün terlemesi bazı görüşmelerde dengeyi bozabilir ve yanlış anlaşılmanıza neden olabilir…
 Veya koltuk altı sürekli ıslak bir insanı düşünün; her türlü deodorantı kullanıyor, gayet güzel kokuyor ama gömleği, bluzu veya tişörtünde daima kocaman bir ter halkası var! Teri kuruduğu anlarda bile giysisinde tuz lekelerinden bir çember kalır. Bu nedenle beyaz dışında hiçbir renk giysi kullanamaz. Gömleklerin ütüsü hemen bozulur. Bu nedenle bir türlü ceketini çıkaramaz, giderek daha fazla terler, sıkıntı basar…
 Kimisinin de elleri terler. İnsanların elini sıkmamak için bin dereden su getirir! Çalışırken bilgisayarına veya kağıtlara sürekli ter damlar, elindeki telefon ahizesini başkasına devredemez çünkü ıslaktır!
 Ayakların terlemesi ise bir başka derttir. Ayakkabı giyse koku yapar, terlik giyse ayağı kayar, çorapları ıslanır, ayakkabısını çıkarsa koku yayılır, ayakların sürekli ıslak olması deride başka sorunlara yol açar v.s.

Aşırı terleme gerçekten insanın hayatını kısıtlayan bir sorun…

Aşırı terleme bir hastalıktır:
Bu hastalığın adı “Hiperhidroz”dur. Türkçesi aşırı terleme‘dir.. Bütün vücudu etkileyen “genel hiperhidroz” oldukça seyrek görülür (genellikle başka bir hastalıkla ilişkilidir). En yaygın olanı, “bölgesel hiperhidroz”dur. Nedeni bir tür ter bezinin aşırı çalışması veya sorunlu olan bölgede fazla miktarda bulunmasıdır. Şikayetlerin % 30-40’ını koltuk altı terlemesi oluşturur. El ve ayak terlemesi de yaygındır. Yüz terlemesine daha seyrek rastlanır. Bu sorun kadınlarda genellikle menapozla ilgilidir. Bölgesel aşırı terleme diyabet (şeker) hastaları ile hiper tiroidi (guatr) hastalarında görülür. Çoğu zaman da hiçbir hastalıkla ilişkisi bulunamaz. Bazen da kalıtsal nedenlere bağlı olduğu ortaya çıkar.

Aşırı terlemeyi önlemek için ne yapılabilir?
 Böyle bir sorununuz varsa, sizi serin tutacak giysileri seçin. Doğal pamuklular vücudumuzu serin tutarlar ve teri emerler ancak ne var ki ıslak kalırlar.
 Gün içerisinde giysi değiştirmeye çalışın.
 Çalışma ortamınızı serin tutun ve iyi havalandırın.
 Terlemeye yol açan yiyecek ve içeceklerden uzak durun. Bu herkese göre değişir, sizi etkileyenleri kendiniz anlayabilirsiniz.
 Sıcak ve alkollü içecekler, baharatlı yiyecekler terlemeyi arttırır.
 Ne kadar terleseniz de su içmekten vazgeçmeyin. Çünkü hiperhidroz vücudun susuz kalmasına yol açar.
 Ter kokusunu ağırlaştıran sarımsak, pastırma gibi yiyeceklerden ve alkolden uzak durun.
 Ter kokusunu önlemek için sabah-akşam ılık duş alın.
 Stres, terlemeyi arttırır. Gerginlikten kaçınmak için hayatınızı planlayın, gevşemek ve dinlenmek için kendinize zaman ayırın.

En etkili tedavi: BOTOX!
Bölgesel aşırı terlemenin kesin tedavisi, ter bezlerinin cerrahi metotlarla çıkarılmasıdır. Ancak bu yöntem oldukça zahmetlidir üstelik de iz kalır. Bu nedenle pek tercih edilmez.

Diğer bir tedavi yöntemi, özellikle el ve ayaklarda kullanılan İonferez ‘dir. Bu tedaviyi yürütmek için haftada en az iki kez doktora gitmeniz gerekir. Başlangıçta kararlı davransanız da bu tempoya uzun süre katlanmak kolay değildir.

Aşırı terlemeye karşı günümüzde kullanılan en etkili ve sorunsuz tedavi, BOTOX’tur.
Botox, ter bezlerine ulaşan sinirlerin çalışmasını geçici bir süre için bloke eder. Böylece ter bezlerinin ter üretmesini engeller. Korkmanıza gerek yok, Botox yapıldığı bölgedeki duyu hislerini etkilemez sadece ter bezlerini etkiler.

Botox nasıl uygulanır?
Önce terlemenin yoğun olduğu bölgeyi belirlemek için, cildinize ter ile rengi değişen bir sıvı sürülür. Sonra çok ince uçlu iğnelerle, sık aralıklarla, az miktarda Botox verilir. Tüm işlem en fazla yarım saat sürer. Canınızın acımaması için, uyuşturucu bir krem veya sprey kullanılır. İstenirse iğne yapılacak bölge kısmi olarak uyuşturulabilir. İşlem bittiğinde günlük hayatınıza geri dönebilirsiniz.

Etkisi ne kadar sürer?
Uygulamadan sonraki ilk hafta içerisinde düzelmeye başlarsınız. Giderek terlemeniz azalır, sorunlarınız ortadan kalkar. Botox’un etkisi genellikle 7 ila 10 ay kadar devam eder. Etkisi geçmeye başlayınca yeniden uygulama yapılır. İonferez için haftada iki kere işlem yaptırmanız gerektiğini göz önüne alırsanız, 7-10 ay adamakıllı konforlu bir süredir. Yeniden Botox yaptırmak istemezseniz, terleme düzeyi yavaş yavaş tedaviye başladığınız seviyeye geri döner.

Ben kendi deneyimlerimde, özellikle avuç içlerinde, koltuk altlarında, topuklarda ve alında, Botox ile çok iyi sonuçlar aldım. Hastalarımın bir çoğu 10 ay kadar rahat ettiler. İlk iş olarak kendilerine renkli ve siyah giysiler aldılar. Çünkü ter lekesi yüzünden yaşamları boyunca beyaz giyinmişlerdi. Sonra baktım, daha önce kullanamadıkları, çeşit çeşit açık ayakkabılar edinip giymeye başladılar…