Barış Klinik

Revizyon Burun Estetiği

Revizyon burun ameliyatı nedir?

Estetik burun ameliyatı sonrasında estetik olarak ya da nefes almayla ilgili tatmin edici sonuç elde edilemediği durumlarda revizyon (düzeltme) burun ameliyatları gündeme gelir. Gerçekleştirilen ilk operasyon sonrasında sorun yaşayan ya da beklentisi gerçekleşmeyen kişi, doğal olarak ümitsizliğe kapılıp, istediği burun görüntüsüne hiç kavuşamayacağını ya da burnunun artık düzeltilemeyeceğini düşünmeye başlar. Ameliyat sonrasında kişi bir an önce sonucu görmek istediğinden sabırsız olacaktır. Ancak unutulmamalıdır ki; burun ameliyatları sonrasındaki iyileşme süreci uzun ve sabır gerektiren bir süreçtir. Ameliyat sonrasında erken dönemde karamsarlığa kapılmamalı ve sabırla süreç beklenmelidir. Acil bir durum olmadığında revizyon cerrahisi için en az 6 ay, eğer beklenebiliyorsa bir yıl beklenmelidir.

Revizyon burun ameliyatının birinci ameliyattan farkı nedir?

Revizyon  burun ameliyatı, birinci ameliyattan daha çok bilgi, deneyim ve planlama gerektiren zor bir operasyondur. İlk ameliyat sırasında beklentiyi karşılamayan bir sonuç elde edildiğinde revizyon burun ameliyatı gündeme gelebilir. Bazen küçük rötuş gerektiren durumlar olabileceği gibi, kimi zaman da burnun tamamının yeniden onarılması ya da yapılandırılması gerekli görülebilir. İlk ameliyatı yapan doktorun burun cerrahisi konusundaki bilgi ve becerisi sonraki ameliyatlarda karşılaşılabilecek zorlukları belirleyecek ana faktörlerden biridir. İlk ameliyat öncesindeki burnun durumu, kişinin cilt yapısı ve iyileşme sürecinde karşılaşılabilecek sorunlar revizyon ameliyatlarına ihtiyaç duyulmasına yol açabilir.

Revizyon burun ameliyatı benim için daha mı zor olacak?

Sizin için revizyon burun estetik ameliyatı birinci ameliyattan daha zor değildir. Bu ameliyatın zorluğu daha çok ameliyatı yapacak cerrah içindir. Ancak burun içerisinde yeterli kıkırdak dokunun olmadığı durumlarda kulak ya da kaburga kıkırdağı alınırsa sizin için ikinci bir yara bölgesi olacaktır.

Görüntü olarak ne kadar kötü olsa da, hiç ameliyat olmamış bir burun doğal anatomik yapıları müdahale görmediğinden cerrah açısından çok daha kolay şekillendirilebilir ve ameliyat öncesinde iç yapısı çok daha kolay tahmin edilebilir. Daha önce ameliyat olmuş bir burunda burnu şekillendirmek için kullandığımız burun orta duvarındaki kıkırdak doku kullanılmış ve burun anatomik oluşumları şekil değiştirmiştir. İlk ameliyatınız sadece burun içi ile ilgili deviasyon ameliyatı olsa bile, sonradan yapılacak olan estetik ameliyatı bu durumdan dolayı daha zor gerçekleştirilebilir.

İlk ameliyatımda istediğim sonucu alamamıştım, şimdi istediğim görüntüye kavuşacak mıyım?

Tıpkı ilk defa burun ameliyatı olacak hastalarımıza yaptığımız gibi revizyon burun ameliyatı yapacağımız hastalarımıza da ilk olarak yüz analizi ve uygun burun planlaması yaparız. Ancak ilk ameliyattan farklı olarak revizyon burun ameliyatı için mevcut burnun durumu elde edilecek sonuç ve beklenti açısından daha da önemlidir. Revizyon burun ameliyatı öncesinde özellikle bu ameliyatı gerçekleştirecek olan doktorun revizyon burunlarda ne kadar deneyimi olup olmadığının araştırılması gerekmekte ve iyileşme sürecinin tıpkı ilk ameliyattaki gibi hatta daha uzun sürebileceği bilinmelidir. Bazen ikinci, üçüncü ve hatta dördüncü ameliyatınızı olacak bile olsanız, beklentilerin doğru dile getirilmesi, uzman cerrah seçimi ve doğru cerrahi tekniklerle her zaman daha iyi sonuç için şansınız vardır.

İlk ameliyatta doku kaybı oluşmuştu, peki şimdi ne olacak?

İlk burun ameliyatı sonrasında meydana gelen doku kayıpları kendi kulağınız ya da kaburganızdan alacağımız kıkırdak ile tamir edilir. Bu işlem sonrasında kulakta herhangi bir şekil bozukluğu oluşmaz. Kaburga almak için ise meme altındaki kıvrıma yara izi saklanarak en iyi estetik sonuç elde edilir.

Revizyon ameliyatından sonra iyileşme süreci nasıldır?

Revizyon ameliyatlarında iyileşme süreci ilk ameliyatınızınkinden biraz daha uzun sürebilir. Dokular ilk ameliyata bağlı olarak daha yapışık olduğundan cerrahi uygulama daha zorlu olacaktır. Ayrıca kulak ya da kaburga kıkırdaklarının yeni yerlerindeki beslenme ve uyum süreci burundaki şişliğin biraz daha uzun sürede geçmesine yol açabilir.

 

Revizyon burun estetiği, bir önceki burun estetiği ameliyatında yapılan estetik ya da fonksiyonel hataların düzeltilmesini sağlayan cerrahi girişimdir.

Çevrenize baktığınızda ameliyattan mutlu olan pek çok kişi görebilirsiniz ama mutsuz, hatta bu ameliyatı olduğu için pişman insanlar da görebilirsiniz. İşte bu ikinci grupta yer alan hastaları tedavi edebilmek, bir anlamda mutsuzluklarını giderebilmek için “ farklı sebeplerden dolayı “ revizyon cerrahisine ihtiyaç duyarız.

Estetik beklentilerin ilk ameliyatta yeterince karşılanmamış olması ya da fonksiyonel problemler ( burun tıkanıklığı gibi) veya sıklıkla iki problemin bir arada olması revizyon burun estetiği cerrahisinin başlıca nedenleridir.

İlk kez yapılan burun estetiği operasyonlarında iki sebepten ötürü revizyon ameliyata ihtiyaç duyulur. Ya burun yapısının fazlasıyla bozulmasından ya da çok fazla dokunulmamış olmasından.Bir diğer problem ise asimetridir. Alışılmadık bir başka durum ise oldukça görülebilen yara izleridir.

revizyon burun estetiği

Revizyon burun estetiği ile neler başarılabilir

İlk burun estetiği operasyonunda olduğu gibi, revizyon( düzeltme) burun estetiğinde de hedef yine, burun şeklinin iyileştirilmesi ve fonksiyonlarının artırılmasıdır.

Bazen ilk ameliyat sonucu, hastanın ya da cerrahın beklentilerini karşılamaz. Bu gibi durumlarda revizyon rinoplasti ile ilk ameliyat sonuçlarını gidermek için düzeltmeler yapılır. Bu düzeltmeler 15-20 dk lık lokal anestezi altında yapılabilen müdahaleler olabileceği gibi uzun süren komplike girişimlerde olabilir.

Bazen burunla ilgili işlevsel bir sıkıntı olmamasına rağmen ilk burun estetiği ameliyatından sonra fonksiyonel problemler ortaya çıkabilir (burun tıkanıklığı vb.), işte bu durumlarda da nefes almanın sağlanması amacı ile düzeltme yapılır

Şunu sakın unutmayın burun estetiği, estetik yüz cerrahi uygulamaları içerisinde en karmaşık ve zor olanıdır. İncelikli bir cerrahi gerektirir. Yanlış hamleler, burun şeklinde yapılan kötü değişiklikler burun fonksiyonlarında problem oluşmasına sebep olabilir

Revizyon Burun Estetiği ile düzeltilmesi mümkün olan problemler nelerdir ?

Burun eğriliği

Burun ucu asimetirisi

Burun ucunun sivri ve asimetrik olması,

Kıkırdak çıkıntıları

Kemerli burun

Aşırı kalkık burun

Semer burun deformiteleri

Burun deliklerinin asimetrisi

Kuş gagası deformasyonları ( kıkırdak ya da yumuşak doku kaynaklı )

Nefes alma fonksiyonları ile ilgili problemler

Ben daima revizyon burun estetiği ameliyatında hem estetik hem de fonksiyonel problemleri aynı anda çözmeye çalışıyorum.

Revizyon burun estetiği sırasında karşılaşılan en belirgin fonksiyonel sorun ; burun tıkanıklığıdır. Nazal septum ya da burun duvarı gibi pek çok farklı sebepler burun tıkanıklığına neden olabilir.  Pek çok kişinin burnunda farkında olmasa bile deviasyon mevcuttur, yani burnun iç kısmındaki kıkırdak ve kemik duvar eğridir. Burun tıkanıklığının oldukça ciddi olduğu durumlarda rinoplasti zorunlu hale gelmektedir. Yani estetik ameliyat fonksiyonel iyileşme için şarttır.

Burun estetiği ameliyatı sırasında burunda yapılan değişiklikler, deviasyon problemini artırabilmektedir.  Hatta bazı durumlarda ilk ameliyat sonucunda burun fonksiyonları işlevsizleşebilir ve deviasyon oluşabilir.

revizyon burun estetiği nasıl yapılır

Burun hassas bir organdır. Kıkırdak ve kemiğe yapılan estetik girişimler yumuşak dokuya ve deriye uygulananlardan daima daha zordur.Yapılan küçük değişiklikler fonksiyonel ve estetik büyük değişikliklere sebep olabilir. Bu nedenle rinoplasti, diğer estetik cerrahi türlerine göre çok yüksek revizyon oranına sahiptir.

Revizyon burun estetiği, bilim ve sanatın maharetli bir birlikteliğini gerektirir. Revizyon rinoplastisinde iyi sonuçlara ulaşmak için, cerrahi tecrübe ve ustalık olmazsa olmazdır.

Revizyon burun estetiği ameliyatı ile neler yapılamaz

Diğer tüm cerrahi uygulamalarda olduğu gibi, revizyon burun estetiği cerrahisinde de beklentilerinizin gerçekçi olması gerekir. Ameliyat sonrası büyük bir değişim geçirmeyi beklemek büyük bir yanılgıdır. Revizyon cerrahisi sonrasında şüphesiz burnunuz daha iyi bir görünüme kavuşacak ve kendinizi daha iyi hissediyor olacaksınız. Ben hastalarıma daima şunu söylüyorum, bir burnu en kötü durumdan mükemmel hale getirebilmek kolay değildir. Bence her zaman bir üst seviyeyi hayal etmeniz gerçekçidir. Kötü bir burnu ortalama bir burna, vasat burnu ise iyiye dönüştürmek hedefimiz olmalıdır.

Detaylı Muayene

Revizyon ameliyatı için detaylı bir muayene süreci gerekir. Hastanın ilk ameliyat sonucundan neden mutsuz olduğunu doğru anlatması ve cerrahın estetik beklentileri anlaması açısından detaylı muayene oldukça önemlidir. Cerrahın hedefi, burnun görüntüsünü iyileştirmek ve rahatsız edici kusurları azaltmak olmalıdır. Burnun; burun ucu, burun delikleri ve burun sırtı ile uyum ve denge içinde olması halinde bu hedefe ulaşılır. Bunun ötesinde, burnun genel olarak yüzün diğer özellikleriyle yani alın, kaşlar, yanaklar, dudaklar ve çene ile bir denge içerisinde olması gerekir. Tüm bu değişkenler dikkate alındığında, doğal görünümlü ve fonksiyonları doğru çalışan bir burun ortaya çıkacaktır.

Revizyon burun estetiği ameliyatı için gelen hastaların muayenesinde şu noktaları inceleyip değerlendirmek gerekir;

Estetik olarak;

Burnun üst bölümü – burun kemikleri

Burnun orta bölümü – kıkırdak ağı

Burun ucu ve burun delikleri

Burun cildi kalınlığı

Fonksiyonel olarak ;

Septum deviasyonu, konkalar, nazal valv ve alerji

Burnunuzun güzel ve hoş görünmesi elbette önemlidir fakat burnun fonksiyonlarının sağlıklı bir şekilde çalışıyor olması olmazsa olmazlardan biridir.

Revizyon burun estetiği muayenenizde ben özel bir program sayesinde sizin istek ve ihtiyaçları doğrultusunda bir tasarım yapıp, farklı açılardan görselleri inceleyip, sizlerle tartışıyorum. Bu gerçekten hem beni hemde sizi istenilen noktaya götürmek konusunda oldukça işe yarayan bir uygulamadır.

Revizyon burun estetiği ameliyatı olmak için uygun aday misiniz?

Daha önce bir ya da birden fazla burun estetiği ameliyatı geçirmiş ancak estetik kaygıları ya da fonksiyonel problemleri devam eden yetişkin kişiler revizyon cerrahisi için başvurabilirler. Estetik ya da fonksiyonel iyileşme talebi olan ve bu anlamda beklentileri gerçekçi olan herkes revizyon burun estetiği cerrahisi için doğru adaydır.

Bu noktada birşeye dikkat çekmek istiyorum; kişide sağlıklı yüz dokusu ve kas yapısı olması herşeyden önce gerekir, ayrıca  ameliyata engel herhangi bir sağlık probleminin olmaması da mühimdir.

Kendi güvenliğiniz için muayene sırasında doktorunuza sağlık durumunuz hakkında doğru bilgileri veriyor olmalısınız. Özellikle tiroid bozuklukları, diyabet, yüksek tansiyon ve  kan dolaşımı ile ilgili problemleri olan hastaların doktorlarına danışmaları önemlidir.

Son zamanlarda tütün mamulleri, kokain, eroin bağımlılığı artmaya başladı. Özellikle böyle bir duruma sahipseniz , sağlığınız ve ameliyat başarınız için ilk görüşmede doktorunuza bu durumu bildirmenizi öneririm.

Revizyon burun estetiği ameliyatınızı yapacak olan cerraha, bir önceki ameliyatınıza ait görsel tasarımları, öncesi ve sonrası fotoğraflarınızı, varsa detaylı ameliyat notunuzu iletmeniz ve üzerinde konuşmanız oldukça önemlidir. Paylaştığınız her bilgi muayenenizin daha detaylı ve daha sağlıklı geçmesini sağlayacaktır. Her ne kadar doktorunuz fiziksel olarak burnunuzu muayene edecek olsa da, daha önceki ameliyatta tam olarak burnunuza neler yapılmış olduğunu net olarak anlamanız ve anlatmanız mühimdir.
revizyon burun estetiği ameliyatı

Revizyon burun estetiği ameliyatları nasıl yapılır

Detaylı muayeneden sonra ben size sorununun nasıl ve neden oluştuğunu anlatıp, potansiyel çözümler üzerine odaklanarak, çözümleri yine sizlerle birlikte tartışıyorum. Nelerin yapılması gerektiğini anlatarak, ihtiyaçlarınıza özel kişisel çözümler üretiyorum. Her şeyden önce ameliyat, doğası gereği, kişiye göre değişiklikler gösterir.  Estetik burun ameliyatlarında, burnun içerisindeki kıkırdaklar kullanılarak, yerleri değiştirilerek ve yeniden konumlandırılarak burna şekil verilir. İlk yapılan ameliyatlarda burun içerisindeki kıkırdakların hemen hepsi kullanıldığı için, revizyon ameliyatlarda kulak ya da kaburgadan kıkırdak alma yoluna gidilir. Kemik veya kıkırdak takviye için, ben -herhangi bir alerjik reaksiyon riski ihtimali nedeniyle-hastanın kendi vücudundan aldığım kıkırdak ve dokuları kullanmayı tercih ediyorum.

Revizyon burun estetiği ameliyatları da genel anestezi uygulaması ile yapılmaktadır.

Ameliyat süresi, burnun yapısına ve durumuna bağlı olarak değişkenlik göstermektedir.

Revizyon burun estetiği ameliyatına hazırlık

Cerrahınızı seçtikten sonra hazırlık sürecinizde başlamış olacaktır. Revizyon burun estetiği ameliyatına hazırlık süreciniz aslında ilk ameliyatınıza hazırlık aşamasıyla bire bir aynıdır.

Ameliyat öncesi kesmeniz gereken aspirin gibi kan sulandırıcı ilaçları doktorunuz size mutlaka söyleyecektir. Sigara içiyorsanız, ameliyattan bir kaç hafta önce sigara içmeyi bırakmalısınız biz hastalarımıza en az 1 ay öncesinden sigarayı bırakmaları gerektiğini tavsiye ediyoruz. Özellikle revizyon ameliyatlarında iyileşme sürecini ciddi anlamda etkilediği için ameliyat öncesi sigara içmeyi bırakmanız oldukça önemlidir.

Alkol alımını ameliyattan 1 hafta kadar önce bırakmanız iyi olacaktır. Ameliyat saatinizden 8 saat önce yemek yemeyi ve su içmeyi kesmelisiniz.

Ameliyat sonrası

Burnunuzun korunması ve düzgün iyileşmesi için atel ya da alçı kullanılması olasıdır. Bazen yumuşak iç ateller veya kendi kendine eriyen nasapor gibi özel pedler burun içine yerleştirilir. Ameliyattan sonra en az 24-48 saat kadar burnun stabilize olması için, bunların burunda kalması önemlidir.

Yatarken ya da dinlenirken başınızı göğüs hizanızda yükseltmeniz kanamayı ve şişmeyi azaltacaktır. İlk ameliyatlarda olduğu gibi, revizyon ameliyatı sonrasında bir kaç gün burunda az miktarda kanama ve mukus drenajı olması çok doğaldır. Bu durum özellikle pansumanın çıkarıldığı durumlarda görülebilmektedir.

Burun deliklerinize yerleştirilmiş küçük gazlı bez pedler burnunuzda oluşacak herhangi bir akıntıyı kontrol edecektir.  Ameliyat sonrasında hemşireler bu pedleri nasıl değiştirmeniz gerektiğini size göstereceklerdir.

Revizyon burun estetiği ameliyatı sonrasında koşu, aerobik gibi yorucu aktivitelerden bir süreliğine uzak kalmalısınız. Burnunuz tam anlamıyla iyileşene kadar yüzmemelisiniz. Burnunuzu sümkürerek temizlemekten, çiğnenmesi zor gıdaları yemekten, gülmek, kahkaha atmak gibi yüz kaslarını fazlasıyla çalıştıran mimiklerden, kanamanız azalana kadar kaçınmalısınız. Dişlerinizi fırçalarken üst dudağınızı sınırlı şekilde hareket ettirmelisiniz. Başınızın üzerinden geçirilmeden giyilen kıyafetleri tercih edin.  Burun üzerine baskı uygulayacağı için gözlük ve güneş gözlüğü takmayın.

Revizyon estetik ameliyatı sonrasında gözlerde ve göz kapaklarında morluklar olması oldukça normaldir. Tüm şişlikler ve morluklar 1 hafta içerisinde geçecektir.  Buz kompresi yapmak şişlikleri ve morlukları azaltacaktır.

Ancak unutmayın İyileşme süreci kişiden kişiye farklılık gösterir. Bazı vakalarda özellikle burun ucu şişliğinin tam anlamıyla kaybolması 6 ayı bulurken, bazı hastalarda bu süre, 1 yılı bulabilmektedir. Burada bahsedilen şişlik sadece sizin ve doktorunuzun farkedebileceği şekildedir.  Ailenizin, arkadaşlarınızın gözle görebileceği ölçüde bir şişlik olmayacaktır.Tüm bu şişliklerin geçmesiyle burnunuz son halini alacaktır.

Revizyon burun estetiği ameliyatı sonrasıda pek çok kişi normal sosyal aktivitelerine 2-3 hafta içerisinde dönebilmektedir.

revizyon burun estetigi doktoru

Riskler ve Komplikasyonlar Nelerdir

Her cerrahi uygulama kendi içerisinde bir takım riskleri de beraberinde getirir. Revizyon burun estetiği ameliyatında oluşabilecek riskler ve komplikasyonlar ise şu şekildedir;

Tekrarlanan burun kanamaları

Burundan nefes almada zorluklar

Burun ve çevresinde uyuşma

Eşit olmayan veya asımetrik sonuçlar

Skar (iz)

Persistan ağrı, renk değişikliği veya şişme

Kullanılan greft materyallerinin alerjisi

HPV Aşısı, Rahim Ağzı Kanseri Aşısı  (Gardasil)

Kadınlarda rahim ağzı, erkeklerde de penis kanserine, anüs (makat) kanserine , yenidoğan bebekte üst solunum yolları kanserine de  neden olabilen HPV (Human Papilloma Virüsü) özellikle  rahim ağzı kanseri tanısı konan kadınların % 95’inde saptanmaktadır. Rahim ağzı kanseri, tüm dünyada kadınlarda görülen kanserler arasında, meme kanserinden sonra ikinci sırada yer almaktadır. Ülkemizde de son yıllarda HPV virüsünun daha sık görülmesine bağlı olarak rahim ağzı kanseri öncü değişimleri ( Cin1, Ci2, Cin3 ) ile rahim ağzı kanseri görülme sıklığında da önemli artışlar gözlenmektedir.

Kadınlarda rahim ağzı kanseri  (serviks kanseri) riskleri nedir?

Rahim ağzı kanseri risk faktörleri  arasında en sık görülenler ; birden fazla kişiyle cinsel ilişkide bulunmak, erken yaşta cinsel ilişkiye başlamak , daha önce  bulaşıcı cinsel hastalıklar geçirmiş olmak,  sigara içmek ve de en önemlisi HPV virüsü taşımak yer almaktadır. HPV virüsü (Human Papilloma Virus) genital bölgede ve mukozalarda infeksiyon yapan ve siğil şeklinde kitlelerin, papiller yapıların oluşumuna neden olan bir virüstür. Bu virüsün bir çok tipi vardır ve her tipi kanserojen değildir. Kadınların bir kısmı virüsü vücutlarına girdikten sonra  kendi bağışıklık sistemleriyle (immun sistem) yenebilmektedirler. Ancak yaklaşık 80 türü bulunan HPV ‘nin özellikle birkaç türü  kanser gelişimi için risk oluşturmaktadır. Yapılacak  simir  testi ile erken aşamada  HPV yakalanırsa tedavisi son derece kolaydır ve bu smear testi sonrası elde edilen tedavi şansı  hayat kurtarmaktadır.

HPV aşısı , rahim ağzı kanseri aşısı nedir? Kimlere ve nasıl uygulanacaktır?

Human Papilloma Virüs (HPV) türüne karşı aşı çalışmaları 1990’larda başladı ve  2007 yılı başı itibariyle ABD de ve ülkemizde de satışa sunuldu. Değişik aşı türleri vardır ve bunların bir kısmı  halen  geliştirme aşamasındadır. Piyasaya şu anda satışa sunulan aşı (Gardasil)  koruyucu amaçlı bir preparattır. Ülkemizde de piyasaya sunulan aşının özellikle 12 -15 yaşından itibaren kız çocuklarına yapılması planlanmaktadır ve yılda 3 doz şeklinde yapılması planlanmaktadır. Bu şekilde ömür boyu % 90 oranında koruyuculuk sağlaması beklenmektedir. Bu şekilde rahim ağzı kanserine yakalanma oranının  % 60 azalması öngörülmektedir. HPV aşısı (rahim ağzı kanseri aşısı) toplam 4 tip HPV ye etkili (Tip 16,18,6,11 ) olmasına rağmen , özellikle  rahim ağzı kanserlerinin % 50 nedeni olan HPV tip 16’a karşı önemli bir koruma ve rahim ağzı kanseriyle savaşta büyük bir ilerleme sağlayacaktır.

HPV taşıyıcısı olan veya aktif genital siğili (kondilom) olan kadınlara  yapılacak aşının  etkisi olacak mıdır?

Aşı ;koruma amaçlı yapılan bir uygulama demektir.. Bu sebeple de aşı koruyucu amaçlı olduğu için vücutta bulunan HPV tipi üzerine ve bunun meydana getirebileceği klinik değişiklikler ve riskler üzerine bir etkisi olmayacaktır. Şu anda geliştirilen aşıların, HPV taşıyan kadınlara taşıdığı  HPV tipi için herhangi bir etkisi bulunmamaktadır. Taşıyıcı kişilerde taşıdıkları HPV tipi dışında( ki buna hiç bir etkisi olmaz, aşı sadece koruyucu etki yapar) sadece ilerideki bir zamanda alınacak koruyuculuk kapsamı dahilindeki diğer tip HPV ler için koruma sağlayabilecektir. Günümüzde yeni aşı tipleri için de çalışmalar devam etmektedir.
HPV taşıyıcısı veya tedavisi olmuş kişiler de mevcut durumlarına bir fayda sağlamayacağı fakat yeni HPV tipleri almalarını engelleyeceği bilincinde olarak HPV aşılarını yaptırabilirler ve bunun için tıbbi bir sakınca yoktur.

Ülkemizde Aşı İle İlgili Son Gelişmeler Nelerdir?

Merck firmasınca geliştirilen ve “Gardasil” ( veya “Gardacil” )adı verilen aşı, ABD Gıda ve İlaç Dairesi’nce (FDA) 8 Haziran 2006’da onaylanarak “zorunlu Aşı” kapsamına alındı. Türkiye’de, bu aşamada sosyal güvenlik kapsamına alınmadığından bedeli karşılanmayan aşı özellikle 9-26 yaş grubundaki kadınlara öneriliyor. Kadından cinsel ilişkiyle erkeğe geçen HPV’ ye karşı geliştirilen aşıyı isteyen erkeklerin de korunma amacıyla yaptırabileceği belirtiliyor. Ergenlik çağına yaklaşırken, birey henüz aktif cinselliğe başlamadan önerilen aşının üç aşamada birer doz olmak üzere 1 yıl içinde yapılması öneriliyor. Tek doz fiyatı başlangıçta belirlenen fiyatı uyarınca 254 YTL olacak aşının, bir kişiye salt aşı maliyeti 762 YTL olacak (başlangış 2007 yılı fiyatı). Aşı, cinsel temasla geçen HPV’nin 6, 11, 16 ve 18 tiplerine ve bu virüsün neden olduğu siğillere karşı koruma sağlıyor. Sonuç olarak Merck firması (MSD) tarafından geliştirilen “Gardasil” quadrivalan  Tip 16,18,6,11 benzeri tiplere etkili ) bir aşı olup HPV tip 16,18,6,11’e benzer partikülleri içerir ve serviks kanserleri ile prekanseröz lezyonları (kanser öncüsü lezyonların) haricinde dış genital bölgede bulunan siğilleri (condyloma accumulata) de önleyicidir.Hpv gardasil hpv aşısı doktorunuz veya bir aşı merkezi tarafından size kolaylıkla uygulanabilmektedir.

Dünyada HPV İçin Geliştirilmiş Başka Bir Aşı Var Mı?

Merck firması tarafından geliştirilen  quadritravalan (Tip 16,18,6,11 benzeri) aşı yanında, ( Gardacil)  GlaxoSmithKline (GSK) firması tarafından geliştirilen bivalan (Tip 16,18) aşının ( Cervarix  )çalışmaları tamamlanmıştır ve ülkemizde de piyasaya sunulmuştur. Bu iki aşı ile ilgili  çalışmalardaki ortak sonuçları; HPV aşılarının kişiler tarafından kolay tolere edilebildiği, yüksek oranda bağışıklanmanın sağlanabildiği, dirençli HPV enfeksiyonu ve HPV enfeksiyonları ile ilişkili klinik hastalığın azaltılmasında etkili oldukları ve bivalan aşı ile oluşan antikor titresinin daha uzun süreli olduğudur.
GlaxoSmithKline (GSK) firması tarafından üretilen “Cervarix”  ise bivalan bir aşıdır ve HPV tip 16 ile 18’e benzer partikülleri içerir. Özellikle servikal kanser ve prekanserleri önlemeye yöneliktir.  Oluşan antikor tiresi uzun süre yüksek seviyelerde kalıcıdır. Aşının uzun süre kalıcı olabilmesi için bir kez yapıldıktan 1 ve 6 ay sonra tekrarlanması gereklidir. Bivalan aşılar ile serviks kanserlerinin %70 ile % 95‘ini  engelleyebileceği  düşünülmektedir. Sadece iki tipe  (Tip 16,18) etkili bu aşını ülkemizde satışı vardır.

Ülkemizde  şu anda “Cervarix” ve “Gardasil” isimli aşılar doktor önerisi ve kontrolu ile  satılaşa sunulmuştur.

HPV Aşıları İle İlgili Merak Edilenler Ve Sık Sorulanlar.

Ø    İdeal yapılma dönemi 9-12 yaş arası olup en geç  26 yaşında yapılması önerilmektedir. Adölasan dönemi aşı için en uygun yaş aralığıdır.

Ø     Aşı 3 doz şeklinde yapılacaktır, 3 doz bittikten sonra ne kadar bağışıklık sağlayacağı tam bilinmemesine rağmen 5 yıl sonra tekrarlanması gerekebileceği iddia edilmektedir.

Ø     Aşı sonrası hassas kişilerde önemsiz alerjik reaksiyonlar yapabileceği belirtilmektedir.

Ø    İlk planda sadece kız çocuklara yapılması planlanmakta erkeklere uygulaması da dünyada bir çok merkezde yapılmaktadır.

Ø    Hamilelerde yapılması tavsiye edilmemektedir, doğum sonrası emzirme döneminde aşı güvenle  yapılabilinir.

Ø    Öncelikle HİV taşıyıcıları, immün sistemi baskılayan tedavi alanlar, kortizon kullananlar, bağışıklık sistemini zayıflatan hastalığı olanlar, veya HPV açısından riskli gruptakiler (örneğin çok partnerliler) aşılanmalıdırlar.

Ø     Aşılama dozları bittikten sonra serviks kanseri riski tamamen bitmez, bu nedenle serviksin taranmasına smear ve gerektiğinde kolposkopi ile devam edilmelidir. Rutin doktorun önerisine göre 6 ayda veya yılda bir smear takibi aşı sonrası da gerekmektedir.

Ø    En çok merak edilen ise HPV virüsü taşıyıcısı olanlar, lezyonu bulunanlar ve  aktif genital siğili olanlara yapılıp yapılamayacağı konusundaki bilgilerdir. Aşı koruyucu olduğu için zaten alınmış bir tipe (örneğin 16’ ya) karşı hiçbir faydası olmaz ve kişilerin birden fazla virüs tipini aynı anda bulundurmaları çok çok nadir bir ihtimaldir. HPV ve kondilomu olanlara aşı yapıldığında sadece kendisinde olmayan diğer tiplere karşı ( ileriki bir zamanda bu tipleri alabileceği farz edildiği durumlarda, multipartner yaşayanlarda belki..) koruma faydası olacaktır.

Ø    Yeni HPV aşıları ile ilgili yeni çalışmalar devam etmekte olup önümüzdeki yıllarda daha da geliştirilmiş aşıların piyasaya sunulabileceği bilinmektedir. Daha uzun etkili ve daha geniş kapsamlı aşılar için çalışmalar devam etmektedir.