Barış Klinik

Boyun ve Gıdı Estetiği
Boyun Gıdı Estetiği Size Hangi Yöntem Daha Uygun?

Yaşın ilerlemesi ve yerçekiminin etkisiyle boyundaki yumuşak dokular gevşeyip, sarkmaktadır. Bu durumu düzeltmek için birden fazla alternatif bulunmaktadır. Bu alternatifler tek başlarına kullanılabilecekleri gibi, birbiri ile kombine edilerekde yapılabilmektedir.

Temel olarak boyunda yapılabilecek estetik ameliyatları 3 gruba ayırabiliriz.

Boyun bölgesine liposuction

Platismal bantlara plikasyon

Boyun germe ameliyatı

Ulthera Ameliyatsız Boyun Gıdı Estetiği İçin Tıklayınız

Thermi Tight Ameliyatsız Boyun Gıdı Estetiği İçin Tıklayınız
Boyun Bölgesine Liposuction

Eğer hastada temel olarak yağ fazlalığı mevcut, deride aşırı bir sarkma yoksa, hasta genç-orta yaşlarda ise tercihen boyun bölgesine liposuction uygulanmaktadır.

Bu ameliyatla çok ince kanüllerle girilerek boyun ve çene altındaki yağlar dışarıya alınmaktadır. Sonrasında yapılacak baskı ve kullanılan korse ile, boyun bölgesinde bollaşan deri yeni yerine yapışacak ve deri küçülecektir. Yaklaşık 45 dakika süren bu ameliyat oldukça etkili, hasta için konforlu, iyileşme dönemi kısa olan, iz bırakmadan yapılan bir ameliyattır. Hasta 2-3 gün içerisinde normal yaşantısına geri dönebilmektedir.
Platismal Bantlara Plikasyon

Eğer boyun bölgesindeki kaslar birbirinden ayrılmış, iki ayrı bant şeklini almış, ancak aşırı derecede bir sarkma yoksa, hastaya çene altından girilerek yapılan bir ameliyat gerçekleştirilir.

Bu ameliyatda platisma denilen boyunu saran kaslar bir miktar çıkartılır, birbirlerine yaklaştırılarak dikilir. Bu sayede boyun bölgesini daha gergin bir doku örtmüş olur. Ameliyat 1 saat sürmekte, hasta ise 2-3 gün içerisinde normal yaşantısına geri dönebilmektedir. Çene altında 4-5 cm.li belli olmayan ince bir iz kalır.
Boyun Germe Ameliyatı

boyun germe ameliyatı, boyun estetiğiEstetik boyun germe ameliyatları tek başına olduğu gibi yüz germe ameliyatı ile birlikte de uygulanır. Estetik yüz germe ameliyatında yapılan ameliyat kesisi, kulak arkasından saçlı deriye doğru uzanmaktadır. Boyun cildi ve kasları ayrılarak yukarıya doğru gerdirilir.

Fazla olan deri kesilerek çıkarılır ve yeni yerine adapte edilir. Boyundaki kırışıklıklar ve sarkma giderilir, çene açısı belirginleştirilir, gergin ve estetik bir boyun görünümü sağlanır. Boyun germe ameliyatı kesisi, kulak arkasında kaldığı için, dışarıdan bakıldığında görünür bir iz kalmaz. Çenenin alt kısmında yağlanma, boyun kaslarında gevşeme ve bunlara bağlı sarkma olduğunda gıdı bölgesini de ayrıca düzeltmek gerekebilir ve bu durumda liposuction ya da platisma plikasyonu ile kombine edilebilir.

Boyun germe estetiği ameliyatları genel anestezi altında yapılır. Ameliyat süresi 2 saat civarındadır. Boyun cildinin altında kan birikimini önlemek amacıyla dren yerleştirilir. Dren 1 gün sonra çıkartılır. Dikişler 1 haftada iyileşir, boyun bölgesindeki şişlikler 1 haftada azalmaya başlar. Bu ameliyattan 1 hafta sonrasında normal yaşantınıza devam edebilirsiniz. Estetik boyun germe ameliyatından sonra ödem ve morluklardan kurtulduğunuzda boyun bölgenizde çarpıcı bir düzelme gözleyecek, çene ile boynunuzun birbiriyle birleşmiş görünümü da ortadan kalkacaktır.
Boyun Germe Ameliyatı Fiyatları

Boyun germe ameliyatı fiyatları, öncelikle hangi tip bir boyun germe ameliyatı yapılacağına bağlıdır. Tam boyun germe, platismal plikasyon ya da liposuction uygulanacaksa fiyatlar farklılık gösterecektir. Boyun estetiği fiyatlarını etkileyen faktörlerden bir tanesi de beraberinde ek bir uygulama yapılıp yapılmayacağıdır. Yüz germe, göz kapağı estetiği ile birlikte kombine olarak yapılacaksa ücret elbette değişecektir. Boyun germe fiyatları ile ilgili bilgi için doktorunuza muayene olmanız gerekmektedir.

Son yıllarda estetik cerrahi dünyasında, ilk ameliyatta başarı yüzdesinin nasıl arttırılacağı, düzeltici nitelikteki ikinci girişim ihtiyacının nasıl azaltılacağı gibi konular tartışılıyor. Artık eskiden olduğu gibi burundan bol bol kemik kıkırdak çıkarmak yerine mümkün olduğunca burnun mevcut yapısını koruyarak, temel iskelet ve destekleyici yapıları bozmadan şekillendirmenin yolları aranıyor. Modern burun cerrahisi ile artık “burası fazlalık, buradan biraz çıkaralım” deme devri sona erdi. Septumdan zorunlu olmadıkça kıkırdak çıkarmak doğru değildir, zorunlu hallerde ise mümkün olduğunca sınırlı miktarda çıkarmak daha uygundur. Böylece burnu ayakta tutan destekleyici yapıyı zayıflatılmaz, burun çökmeleri, düşmeleri engellenmiş olur. Burun ucunu oluşturan kıkırdakları mümkün olduğunca sınırlı miktarda küçültmek gerek, böylece burun ucunun parmakla sıkılmış gibi görüntüsü oluşmaz. Bunlara benzer daha birçokları. Peki bunlardaki amaç nedir? Amaç, istenilen sonuca ilk ameliyatta ulaşmak, işi ikinci, üçüncü ameliyatlara bırakmamaktır.

HEDEF : İlk ameliyatta en başarılı, kusuru olmayan sonucu yakalamaktır.

Doktorun konrolünde olmayan etkenlerden dolayı ya da teknik olarak kuralına uygun yapılmayan burun ameliyatları sonrası, ya da zaman zaman hastaların doktorlar üzerinde oluşturduğu yönlendirici etkisinden dolayı burunda belli belirsiz hafif kusurlar olabileceği gibi büyük şekilsel bozukluklar da ortaya çıkabiliyor. Burun revizyonu ya da sekonder rinoplasti, ilk ameliyattan sonra uygulanan düzeltici nitelikteki işlemlere denir. Göze batmayan hafif kusurlar her ameliyat sonrası olabilir, bunu son derece doğal ve normal kabul etmek gerek, çoğu zaman üzerinde durmaya gerek yoktur.
Burun revizyonu, revizyon rinoplastisi nedir?

Göze batan belli belirsiz kusurlar burun revizyonu rinoplastisi dediğimiz lokal anestezi ile bile yapılabilen rötuş niteliğindeki işlemlerle düzeltilebilir. Problem, revizyon gibi küçük çaplı girişim ile düzeltilemeyecek boyutlardaysa, ikinci burun ameliyatı gerekir, buna da sekonder rinoplasti denir. İlk yapılan ameliyattan memnun kalmayan kişilerde sekonder rinoplasti uygulanır. Bazı durumlarda burun estetiği son derece düzgün olabilir, ancak nefes almada sıkıntı halen devam edebilir, böyle olunca yine ikinci ameliyata gerek duyulur. Genellikle eski tekniklerin uygulandığı, ameliyat sırasında temel prensiplerin dikkate alınmadığı burun ameliyatlarında bu tür sorunlara daha sık olarak rastlanmakta, daha sık sekonder rinoplasti yapma gereği doğmaktadır.

Burun estetiği, uygun tekniğin doğru uygulanışını gerektirir

Estetik ve güzel burun yapmak adına, bazen burunların aşırı derecede küçültüldüğünü, yüz ile uyumsuz bir görünüm kazandığını, yüzdeki hakimiyetini kaybettiğini görüyoruz. Gereken özenin gösterilmediği, temel prensiplerin dikkate alınmadığı burun ameliyatlarından sonra bu tür sorunları yaşayan hastalar oluyor. Yandaki resmin sol tarafında geçirdiği başarısız bir burun ameliyatının ardından hedeflenen şekil verilememiş bir burun görülüyor. Ortada kemik ve kıkırdakların isaretlenmiş pozisyonları ve sağda sekonder rinoplasti uygulanarak düzeltilmiş hali mevcut. Burun sırtındaki kemikler tam yerine oturtulamazsa, kemikler ile kıkırdakların yapısal bütünlüğü bozulur, her biri birbirinden farklı yapı gibi durabilir. Burun ucundan fazla kıkırdak alınırsa, uç kısım aşırı incelebilir, burun ucu parmakla sıkılmış gibi görünüm oluşturur. Burun sırtındaki kamburluk burnu küçültmek adına normalden fazla alındığında oyuk burun sırtı oluşur. Burun ucu normalden fazla kaldırıldığında karşıdan bakışta burun delikleri görünür, domuz burnuna benzer bir hal alır. Septum deviasyonuna bağlı burun tıkanıklığını düzeltmek için septumdan fazla miktarda kıkırdak çıkarıldığında, burnu ayakta tutan yapı zayıflar, burun sırtında düşme ve çökme olur. Tam tersi, septumdan yeterince kıkırdak çıkarılmadığında burun tıkanıklığı problemi çözülmemiş olur. Bazen buruna alttan bakıldığında belli olan burun kanatları arasında asimetriler olabilir.
Sekonder rinoplasti ameliyatı ne zaman yapılabilir?

Başarısız olarak nitelenebilecek bir burun ameliyatı başınızdan geçmişse sekonder rinoplasti ile çözüm üretilebilir. Sekonder rinoplasti, yani geçirdiğiniz ikinci burun ameliyatı da başarılı olmamışsa, o zaman üçüncü ameliyat bile düşünülebilir. Bunlar aslına bakıldığında çok uzak ihtimallerdir. Sekonder rinoplasti için ilk burun ameliyatı üzerinden en az 6 ay, ama tercihen 1 yıl geçmesi gerekir. Burun şekli ne olursa olsun iyi bir burun ameliyatının olmazsa olmaz temel şartı görünümün doğal olmasıdır.
Sekonder rinoplasti ilk burun ameliyatından daha zordur !

Ameliyat edilip de anatomik yapısı bozulmuş burnu düzeltmek yani sekonder rinoplasti, ameliyatı ilk kez yapmaktan çok daha zordur. Bu zorluğa ek olarak, ilk ameliyattan dolayı dokuların esnekliğini ve eski kalitesini kaybetmiş olması da ayrı bir sorundur. Geçirilen her ameliyat, sonraki ameliyatı hem zorlaştırır, hem de başarı oranını da bir ölçüde azaltabilir. Arka arkaya birkaç kez ameliyat olmuş kişilerde genellikle ameliyatın sonunda burun derisinin yeni burun şekline uyum sağlamasında sorunlar olabilir. Yine aşırı derecede küçültülmüş, çökmüş burunları büyütme gereği doğduğunda, burnun kendi içinde yeterince kıkırdak kalmamış olabilir, sekonder rinoplasti sırasında kulaktan kıkırdak alarak destekleme gerekebilir. Hal böyle olunca, elde edilecek sonuçlar üzerine, ilk ameliyatlarda elde edebileceğimiz sonuçlar kadar kesin konuşmak oldukça zordur. Problemin büyüklüğü ve çözümün zorluğuna bağlı olarak, ideal burun ya da mükemmel sonucu elde etme garantisi olmasa da, bir başarı sayılabilecek ölçüde, mevcut durumda belirgin düzelme, iyiye doğru olumlu değişme elde edilebilir, en azından kötü görünümü ortadan kaldırıp, kabul edilebilir şekil verilebilir. İkinci ameliyata ihtiyacınız varsa, ilk ameliyatın başarısızlığından dolayı sakın umutsuzluğa kapılıp depresyona girmeyin. İkinci burun ameliyatı fikri sizi korkutmasın, artık sekonder rinoplasti ameliyatı konusunda eskisine göre çok daha başarılıyız.
Sekonder rinoplasti ameliyatını hangi doktor yapmalı?

Olduğunuz burun ameliyatı sizi memnun etmediği takdirde ikinci ameliyat gerekiyorsa, ilk görüşeceğiniz kişi, ameliyatı yapan cerrah olsun. Bu gerçekten çok önemlidir. Doktorunuzla, burnunuzdaki problemleri oturun konuşun, beraberce çözüm üretmeye çalışın. Doktorunuz, ilk ameliyatı yapmış olmaktan dolayı, burnun içinde yaptığı değişiklikleri, problemleri ve bu problemlerin çözümlerini diğer tüm cerrahlardan çok daha iyi bilir, size elinden geldiğince yardımcı olmaya çalışacaktır. Unutmayın ki, kendisi de zaten böyle bir sonucun olmasını istemezdi. Eğer ki doktorunuzla ortak bir noktada buluşamayıp, beraberce ortak çözüm üretemezseniz ancak, B planı olarak çözümü başka cerrahta arayın.