Barış Klinik

ÜÇLÜ TARAMA TESTİ NEDİR?
GEBELİKTE (HAMİLELİKTE) ÜÇLÜ TEST NEDİR?
Üçlü tarama testi (Triple test) gebelikte bebekte olabilecek bazı kromozomal anomalileri ve nöral tüp defekti denilen doğumsal anomalileri araştırmak için yapılan bir testtir. İkili test de olduğu gibi bebekte trizomi 21 (down sendromu) ve trizomi 18 (edwards sendromu) olma riski belirlenir ancak bu sendromların bebekte kesin olarak varlığını belirlemez. Eğer üçlü test sonucunda bu kromozomal anomalilerin bebekte olma riski yüksek çıkarsa kesin tanı için CVS veya amniyosentez yapılır.  B-hCG ve serbest Estriol (uE3) ölçümü bu riskleri belirler.
Üçlü testte ikili testten farklı olarak nöral tüp defekti denilen anomalilerin de riski belirlenebilir, bunu sağlayan üçlü testte ölçülen AFP (alfafötoprotein) değeridir. Nöral tüp defektleri bebeğin sinir sistemi ile ilgili omurulik hasarları (halk arasında bebeğin sırtında açıklı olması) veya beyin hasarları ile ilgili anomalilerdir.

Trizomi 21 ve 18 zeka geriliği, kalp anomalileri ve diğer bir çok organ anomalileri olan hastalıklardır. Bu testlere zeka testi denmesinin nedeni de budur, üçlü test bebeğin zeka düzeyini ölçen bir test değildir.

Üçlü test genellikle hamileliğin 16-20 haftaları arasında yapılır bazı labaratuarlar 15-22 haftalar arasında değerlendirebilir. Üçlü test aynen normal kan tahlillerinde olduğu gibi anneden az miktarda kan alınarak yapılır.

Üçlü tarama testinde sonuna göre risk belirleme aynı ikili testte olduğu gibidir. (Down sendromu için 1/270, Edwards sendromu için 1/100) Risk sınırları hakkında detaylı bilgi için ikili tarama testi yazısını okuyabilirsiniz. Üçlü test sonucunda kromozomal anomali riski yüksek gelen gebeliklerde bebek tamamen normal de olabilir, kesin neticeyi belirlemek için CVS veya amniyosentez yapılır.
35 yaş üzerindeki gebelere risk fazla olduğu için “genellikle” üçlü test yapılmasına gerek duyulmadan direkt olarak amniosentez önerilir.

Üçlü tarama testinin başarısı ne kadardır?
Üçlü tarama testi ile down sendromlu bebek taşıyan gebeliklerin tamamı belirlenemez ancak %70 kadarı belirlenebilir. Down sendromlu bebek taşıyan hamileliklerin yaklaşık üçte birinde üçlü test sonucu yüksek riskli olarak gelmez, normal gelir. Bu tespit etme başarısı düşüklüğü nedeniyle üçlü testin tek başına kullanılması tavsiye edilmez.

 

ÜÇLÜ TEST NASIL YAPILIR?
ÜÇLÜ TARAMA TESTİ NASIL YAPILIR?
Üçlü test ne zaman yapılır?
Gebelikte üçlü test genellikle 16-20 haftalar arasında yapılır ancak bazı hastanelerin labaratuarları 15-22 haftalar arasında yapabilmektedir. Bu haftalardan önce veya sonra yapılamaz.

Nasıl yapılır?
Hamileliğin yukarıda belirtilen haftalarında anneye önce ultrason muayenesi yapılır daha sonra anne normal kan tahlillerinde verdiği kadar kan verir. Kanın aç karnına, tok karnına veya günün hangi saatinde verildiği farketmez yalnız ultrasonun yapıldığı gün verilmesi gerekir. Bu kanda B-HCG, u-E2 (serbest estriol), AFP isminde 3 değere bakılır. Bu değerlerle birlikte ultrasonda ölçülen değerler ve annenin doğum tarihi, son adet tarihi, kilosu, sigara kullanıp kullanmadığı gibi bilgiler bilgisayar programına girilir. Bilgisayar programı yaptığı hesaplamalar sonucunda risk düzeyini belirler. Sonuçta trizomi 21 (Down sendromu), trizomi 18 (Edwards sendromu) ve nöral tüp defekti için üç ayrı risk sonucu verir.

Sonuç kaç günde çıkar?
Üçlü test sonucu en geç bir kaç gün içerisinde çıkmaktadır. Sonuç çıktığında mutlaka doktorunuza göstermelisiniz. Sonuçtaki riskin düşük veya yüksek olmasına göre bundan sonra izlenecek yol size anlatılacaktır. Düşük riskli sonuçlarda bir müdahale yapılmazken yüksek riskli sonuçlarda CVS veya amniyosentez yapılabilir, buna doktorun aydınlatması ile aile karar vermelidir.

Boğmaca peş peşe gelen, inatçı öksürük nöbetleriyle kendini gösteren bir solunum sistemi hastalığıdır. Etkeni Bordetlla pertüssis olarak isimlendirilen boğmaca basilidir. Solunum yolları mukozasına afinitesi vardır. Buraya yerleşerek ürettiği toksinlerle ortalama 10–15 günlük kuluçka döneminden sonra hastalık belirtilerini oluşturur. Çocuk hastalığı olarak kabul edilmesine karşın her yaşta görülebilir. Hangi yollarla bulaşır Bir damlacık enfeksiyonudur. Boğmaca basili çok kolay bulaşma özelliğine sahiptir. Hasta kişiyle aynı ortamda bulunan ve hastanın hapşırması, öksürmesiyle burun-ağız salgılarına maruz kalanlarda bulaşma oranı % 90 gibi çok yüksek oranlardadır. Aynı ortamda bulunan, yakın temas içinde bulunan aşılı kişilerde dahi % 70–80 oranında enfeksiyon ortaya çıkabilir. Belirtileri Hastalığın en önemli özelliklerinden birisi de uzun sürmesidir. Her biri 2-3 hafta devam eden 3 klinik dönem söz konusudur. Nezle dönemi adı verilen birinci dönemde mikrop üst solunum yollarına yerleşir, bu nedenle burun akıntısı veya tıkanıklığı, gözlerde sulanma ve hafif ateş gibi bulgular görülür. İkinci dönem öksürük nöbetlerinin ortaya çıktığı dönemdir. Özellikle geceleri gelen, soluk verme sırasında peş peşe boğulur biçimde ve kusma ile sonuçlanabilen öksürük atakları vardır. Bir günde 15 kez nöbet görülebilir. Küçük bebeklerde morarma ortaya çıkabilir. Nöbetler dışında hastanın genel durumu iyidir, normalmiş gibi gözükür. Üçüncü dönem nekahet, iyileşme dönemidir. Nöbet sıklığı ve şiddeti giderek azalır, kusma seyrekleşir ve hasta daha rahat beslenebildiği için genel durumu düzelmeye başlar. Aşısı olanlar da hastalığı geçirebilir ancak süre daha kısadır ve nöbetler daha hafif ve seyrektir. 6 aylıktan daha küçüklerde ağır bir tablo söz konusudur, solunum durmaları ve ölüm görülebilir. Bazı vakalarda zatürre, orta kulak iltihabı tabloya eklenebilir. Basilin üretilmesi zor olduğundan genellikle öykü ve fizik muayene bulguları ile tanı konur. Tedavisi Etkileri sınırlı olmakla birlikte antibiyotik kullanılır. Hastalığın erken evrelerinde başlandıklarında belirtileri hafifletirler ve solunum yollarından mikrobu temizleyerek bulaşıcılığı azaltırlar. Hastanın sakin tutulması nöbetlerin gelmesini seyrekleştirir. Bol sıvı verilmesi ve düzenli-dengeli beslenmeye özen gösterilmelidir. Ağır vakalar ve 6 aylıktan küçük bebekler hastanede tedavi edilmelidir. Ne yapmalı Önerilen en iyi yöntem aşılamadır. Tam hücre aşısının yan etkileri sık olduğundan artık yapılmamaktadır. Yan etkileri azaltılmış aselüler aşı 2, 4, 6, 18 ay ve 6 yaş civarı olmak üzere toplam beş doz olmak üzere karma aşı şeklinde uygulanır. Hastaya verilen antibiyotik yakın temas içinde olan aynı evdeki diğer kişilere de önerilir.