İZMİR TÜPLERİN BAĞLANMASI
TÜPLERİ BAĞLATMA(TÜP LİGASYONU)
Bir kadında hamilelik oluşabilmesi için erkekten gelen sperm ile kadından gelen yumurtanın fallop kanallarında biraraya gelmesi ve spermin yumurtayı döllemesi gerekir. Herhangi bir nedenle (enfeksiyon, ameliyat,endometriozis vb) tüplerde meydana gelen hasarlanma ve tıkanıklık kısırlığa neden olur. Benzer şekilde tüplerin geçirgenliğinin bilinçli olarak engellenmesi ise bir doğum kontrol yöntemidir ve cerrahi sterilizasyon olarak adlandırılır. Bu şekilde sperm yumurtaya ulaşamaz ve onu dölleyemez.
Tüp ligasyonu ya da tüplerin bağlanması kalıcı doğum kontrol yöntemlerinden olarak kabul edilir. Daha sonra çocuk isteği ortaya çıkarsa tüplerin yeniden açılması her zaman mümkün olmaya bilir. Tüplerin bağlanmasına karar verirken bu durumun mutlaka göz önüne alınması gereklidir.
Tüpleri Bağlatmanın Avantajları
Tüplerin bağlanması kullanıcıdan bağımsız olarak yüksek oranda kalıcı koruma sağlaması açısından uygun kişilerde en avantajlı doğum kontrol yöntemidir. Tüpler bağlı olduğunda hamile kalma korkusu olmadığından cinselliğin daha verimli yaşanmasına yardımcı olabilir. Koruyuculuğu hemen başlar ve ömür boyu sürer
Tüp Ligasyonun Dezavantajları
Kalıcı bir yöntem olması ve geri dönüş olasılığının düşük olması en önemli dezavantajıdır.
Tüplerin bağlanmasını Etkinliği ne kadardır
Tüplerin bağlanması teorik olarak %100 koruma sağlamakla birlikte pratikte bu koruyuculuk daha düşüktür. İşlemin başarısız olma olasılığı 1000’de 4’tür. Tüpleri bağlı olan bir kadında adet gecikmesini takiben gebelik testi pozitif olduğunda bunun bir dış gebelik olmadığı mutlaka gösterilmelidir.
Tüpleri bağlanan bir kadın bir daha hamile kalamaz mı?
Teroik olarak hayır. Ancak tüpler bağlanırken uygulanan tekniğe bağlı olarak mikrocerrahi işlemler ile tüpler yeniden açılabilir. Ancak bu operasyonların hem etkinliği düşüktür hem de maliyeti yüksektir. Tüpleri bağlanmış olan bir kadın yeniden çocuk sahibi olmak istediğinde en uygun yöntem tüp bebek uygulanmasıdır. Ancak tüp bebek uygulamalarında da gebelik şansının %100 olmadığı akılda tutulmalıdır. Artan kadın yaşı ile birlikte hamilelik şansı da giderek azalmaktadır.
Ne zaman yapılabilir
Tüp ligasyonlarının çoğu sezaryen operasyonları sırasında yapılır. Ancak bu kural değildir. Laparoskopi ile her yaşta ve dönemde yapılabilir. Ancak sezaryen dışı zamanlarda yapıldığında gebelik testi yapılarak bir hamilelik olmadığı gösterilmelidir. Hamilelik şansını en aza indirmek için tercihan adet kanamasını takip eden ilk günlerde yapılmalıdır.
Tüp Bağlanması Ameliyatı Nasıl yapılır?
Bugüne kadar tanımlanmış pek çok tüp ligasyonu tekniği mevcuttur. Tüplerin etrafına sıkı bir plastik halka geçirilebilir, tüplerin süpürgemsi ucu (fimbria) cerrahi olarak çıkarılabilir, tüp yakılıp ortası kesilebilir ya da tüp ortasından bir parça çıkartılarak kalan uçlar bağlanabilir. En son tarif edilen teknik Pomeroy tekniği olarak adlandırılır ve en sık kullanılan tekniktir.
Laparaskopi genelde son derece basit ve ayaktan yapılan bir işlem olmakla birlikte genel anestezi altında yapılır.Yaklaşık 15 dakika süren işlem sonrası hastanede yatmak gerekmez, 3-4 saatlik dinlenme sonrası hasta evine gidebilir. Takiben 1 günlük dinlenme genelde yeterlidir. İşlem sonrası ilk 24 saat ağızdan ağrıkesici almayı grektirecek şiddette ağrı olabilir.
Tüplerin Bağlatmanın Yan etkileri Var mıdır
Tüplerin bağlanması işleminin herhangi bir yan etkisi yoktur. Adet düzeninde genelde bir değişikliğe neden olmaz. Cinsel yaşantı açısından hiçbir olumsuz etkisi yoktur.
Riskler
Genel anestezi ve laparoskopiye ait riskler dışında ek bir risk taşımaz
TÜP BAĞLATMA (TÜP LİGASYONU) (BTL)
TÜP BAĞLATMA (TÜP LİGASYONU) (BTL)
TÜPLERİN BAĞLANMASI
Hamilelik oluşabilmesi için erkekten gelen sperm ile kadından gelen yumurtanın fallop tüplerinde biraraya gelmesi gerekir. Tüplerin geçirgenliğinin bilinçli olarak engellenmesi ise bir doğum kontrol yöntemidir ve cerrahi sterilizasyon olarak adlandırılır. Bu şekilde sperm yumurtaya ulaşamaz ve onu dölleyemez.
Koruyuculuğu hemen başlar ve ömür boyu sürer. Yüksek oranda kalıcı koruma sağlaması açısından uygun kişilerde en avantajlı doğum kontrol yöntemidir.
Kalıcı bir yöntem olması ve geri dönüş olasılığının düşük olması en önemli dezavantajıdır.
Etkinliği %100′ e yakındır. Çok az bir oranda tüplerin tekrar açılabilmesi ve gebelik ihtimali vardır.
Tüpler bağlanırken uygulanan tekniğe bağlı olarak mikrocerrahi işlemler ile tüpler yeniden açılabilir. Ancak bu operasyonların etkinliği düşüktür.
Tüp ligasyonlarının çoğu sezaryen operasyonları sırasında yapılır. Ancak bu şart değildir. Her zaman yapılabilir. Sezaryen sırasında yapılabildiği gibi daha sonra laparoskopik olarak yada normal doğumdan sonra küçük bir kesi ile de yapılabilir.
Tüplerin bağlanması işleminin herhangi bir yan etkisi yoktur. Adet düzeninde genelde bir değişikliğe neden olmaz. Cinsel yaşantı açısından hiçbir olumsuz etkisi yoktur.
Tüplerin bağlamasına rağmen gebelik oluşabilir mi?
Hiçbir doğum kontrol yöntemi %100 gebeliği önleyemez. Buna tüpleri bağlamak da dahildir. Tüplerin bağlanmasından sonra gebelik oluşma riski diğer bir çok korunma yöntemine göre çok düşüktür fakat yine de 200 kadından birisinde böyle bir gebelik oluşma riski vardır. O yüzden her korunma yönteminde olduğu gibi tüpler bağlandıktan sonra da adet gecikmesi olursa gebelik testi yapılmalı ve doktora başvurmalı.
Tüp bağlattıktan sonra tekrar açtırmak mümkün mü?
Kadında tüplerin bağlanması işlemi artık istediği kadar çocuk sahibi olmuş ve bir daha kesinlikle gebelik düşünmeyen kişilere önerilir. Çünkü tüplerini bağlatmış kişilerin bir daha normal yoldan gebe kalmaları çok zordur. Bağlanmış tüplerin ameliyatla tekrar açılması için bir takım operasyonlar olmakla beraber sonucunda gebe kalma oranları düşüktür, her zaman mümkün olmaz. Tüplerin hangi yöntemle bağlandığına göre değişmekle beraber tekrar tüpleri açma (reversal) ameliyatından sonra gebelik başarısı en fazla %50 olmaktadır.Bu kişiler gebelik için ayrıca tüp bebek yöntemlerine başvurabilirler.