İZMİR POLİKİSTİK OVER SENDROMU

Polikistik Over Sendromu (PCOS, PKOS) nedir?
Polikistik Over Sendromu (PCOS, PKOS);  yumurtalıklarda irileşme ve bir çok küçük kist oluşumu ile karakterize olup kişide bir takım hormonal problemlere zemin hazırlayan ve günümüzde neden oluştuğu halen kesin olarak bilinmeyen bir durumdur.

Yandaki resimde polikistik over sendrom olan bir kişinin yapılan ultrasonunda yumurtalığındaki küçük kistler izlenmektedir.

Polikistik over sendromu olan kişilerde;

Adet gecikmeleri (oligomenore)
Sivilce (akne)
Obesite (normalden fazla kilolu olma)
Tüylenme (hirsutism)
Yumurtlamanın düzgün olmaması (anovulasyon) sonucu kısırlık gibi problemler vardır.

Kanda hormon ölçümleri yapıldığında çeşitli dengesizlikler saptanır; özellikle LH (Luteinizan Hormon) ve erkeklik hormonları (testosteron, DHEAS) yükselmiştir.

Bu sendromda; beyindeki hipofiz bölümünden salgılanan ve yumurtalık hormon üretimini düzenleyen, FSH ve LH hormonları arasındaki denge bozulmuştur. Bunun sonucu olarak yumurtalık hormon üretiminde anormal sapmalar ve yumurtlamada problemler oluşmaktadır.

Erkeklik hormonu yüksekliğine bağlı olarak vücutta (özellikle yüzde, göğüslerde, göbek etrafında ve bacaklarda) erkek tipi tüylenme artışı (kıllanma) olurken bazen köşelerde açılma şeklinde erkek tipi saç dökülmesi (lokal alopesi) de izlenmektedir.

Hastalığın bir diğer fenomeni olan yumurtlama olmaması (anovulasyon) sonucu progesteron hormonu üretimi olmamakta ve estrojen hormonu tek başına salgılanmaktadır. Estrojen hormonunun tek başına salgılanması ise rahim kanseri riskini arttırabilmektedir.

Hastalığın bulguları tipik olarak puberte ile başlar. İlk adetle birlikte adet düzensizlikleri, adet gecikmelerini takiben oluşan yoğun adet kanamaları ilk şikayetlerdir. Bu hastalar sıklıkla adet gecikmeleri şeklinde belirgin adet düzensizliklerinden yakınmaktadırlar.

Sonraki dönemde yıllar içersinde giderek artan erkek tipi kıllanma (hirsutism) izlenir. Daha önceleri çenede ve dudak üzerindeki tek tük, ince olan tüyler giderek kalınlaşır ve sayı olarak artarak estetik bir problem yaratır. Yetişkin yaşta bu yakınmalara ilave olarak “infertilite” yani çocuk olmaması problemi de eklenebilir.

Polikistik Over Sendromu (PCO sendromu) tanısı nasıl konulur?
PCO sendromu tanısı hastanın tipik şikayetlerine bakılarak konulabilir. Yapılan fizik muayenede erkek tipi tüylenme artışı (kıllanma) izlenir. Tüylenme artışına tıbbi literatürde “hirsutism” adı verilmektedir. Hirsutism artan erkeklik hormonlarının etkisine bağlı bir durumdur.

Ultrasonda yumurtalıkta hastalığa özgü 3-6 mm çapını geçmeyen bir çok sayıda kist ile ovulasyon yani yumurtlamanın olmaması izlenir. Yumurtlamanın olmamasına “anovulasyon” denir.

Ayrıca yumurtalıkların hacmi de normale göre artmıştır, yani yumurtalıklar normalden daha iri görünüdedir.

Aşağıdaki ultrason görünümlerinden soldaki bir polikistik overe aitken, sağdaki normal görünümdeki bir overe (yumurtalığı) aittir.

Alınan kan örneğinde yükselmiş erkeklik hormonları ile artmış LH/FSH oranları gözlenmektedir.

Polikistik Over Sendromu (PCOS; PKOS) neden ortaya çıkar?
PKOS oluşumundaki etiyoloji (yani neye bağlı olarak ortaya çıktığı) konusunda pek çok teorem vardır. Günümüzde bu kesin olarak aydınlatamadığımız sendromun nedenleri arasında en sık suçlananı “genetik özellikler”dir.  Yani kişinin PCOS aileden aldığı genetik bir takım özelliklere bağlıdır.

Ancak kötü beslenme alışkanlıkları ve egzersiz yapmama ile kilo alımı gibi dışsal faktörler olayda tetikleyici durumdadır.

Polikistik Over Sendromunun tedavisi nasıl yapılır?
PCOS tedavisinde hastalığı tamamı ile ortadan kaldırabilecek etkili bir yöntem yoktur. Hastanın ihtiyacına göre tedavi düzenlenir.

Adet düzensizliği ve tüylenme şikayeti belirgin olan kadınlarda tedavi de doğum kontrol ilaçları oldukça etkilidir. Buradaki tedavi ile yumurtalıklardan üretilen erkeklik hormonunu baskılanmaktadır. Bu tedavi şeklinde amaç vücutta yeni tüylerin oluşumunun engellenmesidir. Başlanan tedaviden sonuç alabilmek için en azından 6ay- 1yıl beklemek gereklidir.

Ne yazık ki eskiden oluşmuş tüyler için etkili ve hızlı bir ilaç tedavisi yoktur. Daha önceden oluşmuş tüyler için yapılması gereken ağda, elektroliz gibi yöntemlerle bunların giderilmesidir. Doğum kontrol ilaçları kullanılmadan tüyler alınırsa yöntem başarısız olur ve alınan tüyler yeniden ve daha fazla bir şekilde çıkar.

Polikistik overi olan kadınların bir çoğunda yumurtlama gerçekleşmediği için infertilite problemi de olabilir. Eğer çocuk istemi varsa kullanılacak tedavi yumurtlama sağlayıcı ilaçların kullanımıdır. Bu tedaviler ile polikistik overli kadınların % 80’inden fazlasında yumurtlama sağlanabilir.

Gerek kısırlık gerekse tüylenme tedavilerinde izlenecek ilk yol bir diyetisyen eşliğinde kilo verilmesidir. Çünkü ancak kilo kaybı ile hormonal düzenin normal şekle girebildiği izlenmiştir. Buradaki neden, kilo artışına bağlı vücutta hormonal bir kısır döngü oluşmuştur ve bunu kırmanın tek yolu zayıflamaktan geçer.  Ancak; bazı durumlarda ise PCO hastaları normal ve hatta zayıf kilolu olabilirler.

Polikistik over sendromunun tedavisindeki ilaçlar oldukça etkilidir.  Ancak, bazen ilaçla tedavide başarı sağlanamadığında laparoskopik cerrahi ile yumurtalıklara cerrahi bir girişim (ovarian drilling) uygulanabilir.

Yanda, laparoskopi sırasında izlenen polikistik overe ait bir resimdir. Dikkat edilirse yumurtalığın dış kısmı beyaz görünümde olup, sert ve kalın bir tabaka ile kaplanmıştır. Yumurtlamayı engelleyen bu kalın tabakaya laparoskopi sırasında drilling (delme) işlemi yapılabilir.

PCO’lu hastalara hiçbir şikayetleri olmasa bile, artmış olan rahim kanseri riskini azaltmak amacıyla mutlaka tedavi verilmeli ve en azından aylık düzenli adet görmeleri sağlanmalıdır.

Polikistik over sendromunda tedavi oldukça uzun bir süre devam etmelidir. Çünkü yumurtalıklar üzerindeki baskı ortadan kaldırıldıktan sonra yumurtalıklar yeniden düzensiz hormon üretimine başlamakta ve şikayetler yeniden başlayabilmektedir.

 

Polikistik over sendromu, kadınlarda ciddi sağlık sorunlarının oluşmasına neden olan bir hastalıktır. Özellikle, adet düzensizliği, kalp damar ile alakalı hastalıklar, hormon seviyesi ve üreme sisteminde olumsuzluklara neden olmaktadır. Genel olarak, androjenlerin artması ve adet bozuklukları ile alakalı belirtiler ile ortaya çıkar. Muayenede ultrasonografi yardımı ile oluşan çok sayıda küçük yumurtaların varlığı tespit edilebilir. Bu inci tanesi görünümlü yumurtalarla dolu yumurtalığa özel olarak “polikistik over” ismi verilmiştir. Doğurganlık döneminde olan 100 kadından 10’ unda polikistik over sendromu saptanmaktadır. Kısırlığa yol açan en önemli problemlerden biridir.

Çocuk sahibi olmak isteyen kadınlarda polikistik over sendromu mevcut ise, gebelikten önce mutlaka bu problemin çözümlenmesi gerekir. Problem giderildikten sonra kadın hala kendiliğinden gebe kalamıyor ise yardımcı üreme tedavilerine ( tüp bebek gibi) başvurmalıdır. Polikistik over sendromu nedeni ile tedavi gören kadınlar tüp bebek tedavisi ile çocuk sahibi olabilmektedir.
Polikistik over nedenleri

Polikistik over sendromunun neden dolayı ortaya çıktığı tam olarak bilinmemektedir. Ancak genetik ve metabolizma ile alakalı sorunların hastalığın ortaya çıkmasında önemli rol aldığı düşünülmektedir. Hastaların Polikistik over sendromlu anne veya kız kardeş varlığı söz konusu ise, hastalığın nedeni genetik olabilir. İnsülin hormonunda oluşan bir düzensizlik de polikistik over sendromuna neden olmaktadır. Vücutta insülin hormonu direncine bağlı olarak yüksek oranda insülin polikistik over sendrom hastalarında kilo artışı, sivilceleşme, tüylenme ve yumurtalık problemlerine neden olmaktadır.
Polikistik over sendromunun başlıca belirtileri

Hiç adet görmeme ya da adet düzensizliği
Yumurtlama fonksiyonunda bozukluk nedeni ile kısırlık
Vücutta kıllanma
Yumurtalıklarda oluşan kistler
Cilt yağlanması ve sivilce
Kepeklenme
Tip 2 diyabet
Karın ağrısı
Erkek tipi kellik
Hipertansiyon ve yüksek kolesterol
Uyurken horlama ve nefes alamama

Düzenli adet gören kadınlarda her ay yaklaşık 15 tane yumurta gelişmeye başlar ve içlerinden birinde tamamen olgunlaşma olur. Olgunlaşan yumurta, yumurtalıklardan tüplere geçerek sperm ile birleşir ve döllenme oluşur. Ancak polikistik over sendromlu kadınlarda yumurtaların gelişim sürecinde problemler oluşur ve yumurtalar gelişim sürecini sağlıklı tamamlayamaz. Tamamen gelişemeyen yumurtalar, yumurtalık kistlerinin oluşmasına yol açar ve yumurtlama gerçekleşemez. Bu durumda gebe kalınması da imkânsız bir hal alır.
Polikistik over sendromunda tanı

Hastanın şikâyetleri ve muayenesi ile beraber hormonlar ile alakalı testler yapılır. Ayrıca ultrasonografi yardımı ile oluşmuş olan kistlerin varlığı tespit edilir.
Polikistik over sendromunun tedavisi

Polikistik over sendromunun tedavisi hem hastanın şikâyetlerini azaltmak hem de başka hastalıklara neden olmasını engellemek amacı ile yapılır.

Kısırlık tedavisi: Yumurtalıklar yumurtlama uyarıcı hormon ilaçları ile uyarılır ve çok ciddi sorunlarda tüp bebek tedavisi uygulanır.

Cerrahi tedavi: Laparoskopik cerrahi ile yumurtalıklara elektrik akımı veren özel bir iğne yardımı ile delikler açılarak yumurtlama kolaylaştılır. Bu işleme “Laparoskopik Drilling” denir.

Aşırı tüylenme: İlaç tedavisi ile tüylenme engellenebilmektedir.

Doğum kontrol hapları: hamile kalmak istemeyen kişilerde adet düzenini sağlamak amacı ile kullanılmaktadır.

Bir önceki yazımız olan Laparoskopik Miyomektomi Ameliyatı başlıklı makalemizde Laparoskopik Miyomektomi hakkında bilgiler verilmektedir.

 

 

Mobil uyumlu sayfa için tıklayınız.

Polikistik Over Sendromu (PCOS, PKOS)

Polikistik Over Sendromu ilk defa 1935 yılında Stein ve Leventhal tarafından adet görememe, vücutta tüylenme ve obeziteden oluşan bir hastalık olarak tanımlanmıştır. Kadınlarda en sık görülen hormonal bozukluklardan biridir. PKO, üreme çağında olan kadınların yaklaşık %5’inde görülür. Polikistik Over “çok sayıda küçük kist içeren yumurtalık” anlamına gelen bir terimdir.

Polikistik over (PKO), yumurtalıklarda çeşitli nedenlerle oluşan bir hormonal ortam dengesizliği sonucu yumurtlama olmaması ve buna bağlı olarak ortaya çıkan genellikle gecikmeler şeklinde adet düzensizliği, tüylenme, kilo alma, sivilcelenme, gebe kalamama veya “zor” gebe kalma ve çok çeşitli başka belirtilerle seyredebilen bir durumdur.

Polikistik Over Sendromu Neden Olur?

Hastalığın nedeni tam olarak bilinmemektedir. Polikistik over bir kısır döngü durumudur. Herhangi bir nedenle yumurtlama sürecini bozan her olay, sonuçta polikistik over adı verilen durumun gelişmesine neden olabilir. Hipotalamustan GnRH hormonu salgısını, hipofizden LH ve FSH hormonlarının salgısını bozabilecek stres, prolaktin ve tiroid hormonları salgı bozuklukları, obezite, insülin direnci gibi nedenler yumurtlama sürecini bozar. Yumurtlama yarıda kaldıkça yumurtalıklar içindeki kistlerin sayısı artar ve kist sayısı arttıkça yumurtalıkların içindeki hassas hormonal dengeler daha da bozulur. PKO’in diğer belirti ve bulguları genellikle yumurtlama işlevinin yarım kalmasına ikincil olarak gelişirler. Yumurtlamanın yarım kalmasıyla içinde yumurta hücresini barındıran folikül adlı yapı yumurta hücresini olgunlaştıracak ve çatlayarak bu hücreyi serbest bırakacak büyüklüğe ulaşamaz ve milimetrik çaplarda kistik bir yapı olarak yumurtalık içinde kalır. Bu kısır döngü devam ettikçe her ay yumurtalık içindeki ufak kistlere bir yenisi katılır ve yumurtalıklar bir süre sonunda çok sayıda kist içeren ve ileri durumlarda normalden büyük çaplara ulaşan yapılara dönüşürler. Folikül gelişimi yumurtalıkların dış yüzeyine yakın kısmında olduğundan her yarım kalan adet döngüsünde sayısı artan bu kistler yumurtalığın yüzeye yakın kenarı boyunca dizilirler. Polikistik Over Sendromu olan hastaların % 80’ninde ultrasonografide yumurtalıklarda büyüme, yumurtalık kapsülünde kalınlaşma ve kapsülün hemen altında birçok (10 taneden fazla) küçük kist görülür. Ancak bu görünümün olması her zaman polikistik over sendromu olduğunu göstermez, çünkü normal kadınların yaklaşık % 20 sinde de ultrasonografide aynı bulgulara rastlanabilir.

PKOS’da en sık görülen belirtiler nelerdir?

PKOS’u her kadında daha farklı seyreder. Bazı kadınlarda tek belirti tüylenme yani Hirsutizm (Kadınlarda aşırı kıllanma) olabileceği gibi, bazılarında adet düzensizliği ön planda olabilir. Tüm belirtilerin beraberce görüldüğü PKO durumu enderdir.

Adet düzensizlikleri: Yumurtlama, adet döngüsünün düzenli olmasını sağlayan en önemli olaydır. Bu işlevin aksaması 6 haftadan daha uzun aralarla görülen, düzensiz, uzun süren, fazla miktarda kanamalara neden olur. Çok ender durumlarda PKOS’lu bir kadın düzenli olarak adet görmeye devam edebilir.

Kısırlık: Üreme çağında olan ve gebelik planlayan bir kadında yumurtlamanın olmaması İnfertilite (Bebek sahibi olamama)  sorununu beraberinde getirir.

Kronik Kasık Ağrıları : Altı aydan daha uzun süren ağrılar mevcuttur. Ağrının nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, iri yumurtalıkların kasıklarda dolgunluk yaptığına inanılır.

Şişmanlık: PKOS’u genellikle kilosu normalden fazla olan kadınlarda görülen bir durumdur. Kilo alımının PKOS’nun sonucunda mı geliştiği yoksa aşırı kilolu olan kadınlarda mı daha fazla PKOS’unun görüldüğü hala tartışmalıdır. Bugün PKOS’nun ilaçla tedavi edilmesinin kadının ideal kiloya gelmesini kolaylaştırdığını, kendi isteğiyle kilo veren kadınlarda ise PKOS’unun tedavisinin daha kolay olduğu bilinmektedir.

İnsülin hormonunda artış: Polikistik Over Sendromu olan hastalarda diğer önemli bir nokta da insülin direncidir. İnsulin direnci sonuç olarak şeker metabolizmasında bozukluk ve şeker hastalığına eğilimi artırmaktadır. Genel olarak hastaların % 50’sinde insülin direncine rastlanır. Obez hastalarda daha sık görülmektedir. İnsülin direncinin belirlenebilmesi için polikistik over sendromu olan bütün hastalara ağızdan şeker yükleme testi yapılması önerilmektedir. İnsülin direncinin hastalığın bir belirtisi mi veya hastalığın esas nedeni mi olduğu tam olarak bilinmemektedir. Ancak insülin direncini azaltan ilaçlarla yumurtlama fonksiyonunun normale dönmesi insülin direncinin hastalığın belirtilerinin oluşmasında önemli bir rolü olduğunu düşündürmektedir. PKO’su olan kadınlar ileri yaşlarda şeker hastalığına daha kolay yakalanmaktadırlar.

Yüksek tansiyon: Kan basıncı 140 / 80 ‘ in üzerinde olabilir.

Tüylenme ve saç dökülmesi: Yarıda kalan yumurtlama sonucunda oluşan kistik yapı içinde hormon üretimi de dengesizdir. Östrojen hormonu yerine testosteron hormonu üretilir ve kana geçer. Bu hormon kadınlarda normalden fazla salgılandığında tüylenme ve sivilcelenme yapabilen bir hormondur Aşırı tüylenme yani Hirsutizm (Kadınlarda aşırı kıllanma)  ve bazen erkek tipi saç dökülmesi de izlenmektedir. Daha önceleri çenede ve dudak üzerindeki tek tük ,ince tüyler giderek kalınlaşır ve sayı olarak artarak estetik bir problem yaratır. Daha ileri durumlarda normaldışı tüylenme göğüsler arasında, göğüs uçlarında ve göbekte ortaya çıkabilir.

Cilt yağlanması: Ciltte yağlanma, sivilce, saç derisinde kepeklenme görülebilir. Ayrıca ciltte koyu kahverengi lekelenmeler görülebilir.

Polikistik over Sendromlu hastalarda, şeker hastalığı, hipertansiyon, yüksek kan kolesterol seviyesi ve kalp-damar hastalıkları da daha sık olarak görülür.

Tanı

Tanı için en önemli nokta hastanın öyküsüdür. Tanı için ayrıca ultrasonografi yapılarak yumurtalık görünümüne bakılır,polikistik over ultrasonu
ve hormonal testlere başvurulur. Hormon tetkiklerinde LH hormonunda artma gözlenirken, FSH hormonu değişme göstermez veya hafif azalabilir (LH/FSH oranı 3’ün üzerindedir). Ayrıca erkeklik hormonları olarak bilinen testosteron ve androstenodion’da artma görülebilir. Hastaların % 50’sinde DHEAS ve % 20’sinde Prolaktin hormonunda artış gözlenebilir. Öykü, hormon değerleri ve ultrason görünümünden iki tanesinin pozitif olması durumunda polikistik over sendromu tanısı konulabilir. Aşırı kilo alımı söz konusu olduğunda incelemelere genellikle şeker hastalığı araştırmaları eklenir.

polikistik over Ne gibi sorunlar yaratabilir?

Polikistik overi kozmetik sorunlara neden olabilen basit bir yumurtlama bozukluğu olarak görmemek gerekir. Yumurtlama bozukluğu neticesinde oluşan hormonal dengesizlik ve kandaki yüksek “erkeklik hormonu” seviyeleri kadını uzun vadede ciddi sorunlarla başbaşa bırakabilmektedir. Bu nedenle PKOS’u mutlaka tedavi edilmesi gereken bir durumdur.

Polikistik over sendromu olan ve seyrek adet gören hastalarda yumurtlama olayı seyrek olduğu veya hiç olmadığı için rahim uzun süre östrojen etkisine maruz kalmaktadır. Normalde yumurtlama sonrasında salgılanan progesteron östrojenin etkilerini kompanze etmektedir. Bu hastalarda bu kompanzasyon olmadığı için rahimin uzun süre sadece östrojen etkisine maruz kalması sürekli kalınlaşması belli bir süre sonra bu dokuda kanser öncüsü değişiklikler oluşmasına (Endometrium hiperplazisi ), hastalık uzun süre devam ettiğinde ise kanser gelişmesine neden olabilmektedir. Çocuk sahibi olmak istemeyen hastalarda doğum kontrol hapı kullanılmasının diğer bir yararı da kanser riskinin azaltılmasıdır.

PKOS’u kadında androjen (“erkeklik”) hormonlarının aşırı salgılandığı bir durumdur. Bu nedenle uzun vadede, kadında artmış androjen hormonları kan lipid (yağ) metabolizmasını olumsuz etkilemekte, kalp-damar sistemi hastalıklarının ortaya çıkma riskini artırmaktadır.

Polikistik Over Sendromunda Tedavi

Tedavi sadece hastanın yakınmalarına yöneliktir ve uzun süreli bir tedavi gereklidir. Ancak yaşın ilerlemesi ile birlikte bazı hastalarda adet düzeni normale dönmekte ve yakınmalar azalabilmektedir. Ayrıca daha önce gebe kalamayan veya tedavi ile gebe kalabilen bazı hastalar kendi kendine gebe kalabilmektedir Tedavide ilk aşama kilolu hastalarda kilo verilmesidir. Hastalarda % 5’lik bir kilo kaybı hastaların çok önemli bir bölümünde adetlerin düzelmesini sağlayabileceği gibi, yumurtlamayı sağlayıcı ilaçlara daha düşük dozlarda yanıt alınmasına katkıda bulunabilir. Fakat PKOS’u varlığında kilo vermek zordur. Kalıcı bir kilo kaybı planı gerekir. Kilo kaybını sağlamak için günlük aktivitenin giderek artırılması ve istikrarlı bir diyet programı yüz güldürücü sonuçlar verir. PKOS’nun ilaçla tedavisinde temel prensip yumurtlamanın yarıda kalmasını engellemek ve böylece yumurtalık dokusu içindeki kist sayısının artmasının önüne geçmektir. Bu amaçla çocuk arzusu olmayan bir kadında yumurtlamanın hiç başlamaması, çocuk arzusu olan bir kadında ise yumurtlamanın tamamlanmasına yönelik tedavi yapılır. Yumurtalık dokusundaki kist sayısının artışı bu şekilde engellendiğinde önceden oluşmuş kistik yapılar bir süre sonra kendiliğinden yok olmaya ve böylece kistlerden salgılanan “erkeklik hormonu” miktarı giderek azalmaya başlar. Kullanılan ilaçlar adet düzenini de sağladıklarından eksik olan progesteron hormonunun yaratabileceği olumsuzluklar giderilmiş olur.

Çocuk arzusu olmayan bir kadında tedavide genellikle doğum kontrol hapları (Aile Planlaması  başlığı altında doğum kontrol haplarını inceleyebilrisiniz)  tercih edilir. Bu ilaçlar yumurtlamayı en temel aşamasında, folikül gelişimi basamağında geçici olarak durduran ilaçlardır. İlaçların içinde bulunan progesteron hormonu rahim iç tabakasını kalınlaşmaktan korur ve adet kanamalarının düzenli olmasını sağlar. Tıbbi nedenlerle doğum kontrol hapı kullanamayan veya kullanmak istemeyen kadınlarda adet düzeni belirli aralıklarla verilen progesteron hormonu sayesinde sağlanır.

Çocuk arzusu olan bir kadında yumurtlamayı sağlayıcı ilaçlara başvurulur. Bu ilaçlar ağız yoluyla alınan tablet şeklinde ilaçlar olabileceği gibi, tedaviye yanıt alınamaması durumunda iğne şeklinde kullanılan daha güçlü, ancak yan etkileri daha fazla ilaçlara başvurulması gerekebilir. Bu tedaviler ile polikistik overli kadınların % 80’inden fazlasında yumurtlama sağlanabilir. PKOS’u bir kısır döngü hastalığı olduğundan kısır döngünün daha farklı noktalardan kırılmasıyla tedavi yoluna gidilebilir:

– Büyümüş ve çok sayıda kist içeren yumurtalıklara Laparoskopi  yöntemiyle ulaşılarak yumurtalık dokusu içindeki kistlerin bir kısmının patlatılarak yok edilmesi kısır döngüyü kırarak hastalığın düzelmesine önemli katkılarda bulunabilir. Günümüzde laparoskopik ovarian drilling veya diatermi bu yönteme ender de olsa başvurulmaktadır.

– PKOS’u ile şeker hastalığı arasındaki yakın ilişki, tedavide son yıllarda kan şekerini düşürücü özelliğe sahip ve ağızdan alınan tablet şeklindeki ilaçların kullanılmasını gündeme getirmiştir. Bu tedavi dirençli PKOS’da faydalı olabilmektedir.

Tüylenme şikayeti belirgin olan kadınlarda tedavi de doğum kontrol ilaçları oldukça etkilidir. Buradaki tedavi ile yumurtalıklardan üretilen erkeklik hormonu baskılanmaktadır. Bu tedavi şeklinde amaç vücutta yeni tüylerin oluşumunun engellenmesidir. Ne yazık ki eskiden oluşmuş tüyler için etkili ve hızlı bir ilaç tedavisi yoktur. Daha önceden oluşmuş tüyler için yapılması gereken ağda, elektroliz gibi yöntemlerle bunların giderilmesidir. Doğum kontrol ilaçları kullanılmadan tüyler alınırsa yöntem başarısız olur ve alınan tüyler yeniden ve daha fazla bir şekilde çıkar.